Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15348 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 16464 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Gebze İş MahkemesiTarih : 11.5.2006No : 846-268 Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara ve toplanan delillere davacıların ıslah suretiyle manevi tazminat istemlerinin artırılması taleplerinin reddine ilişkin hükmün oluşa ve uygulamaya uygun olmasına göre davacıların bu yöne ilişkin temyiz taleplerinin reddi gerekmiştir.2-Davacıların kusur'a ilişkin temyiz taleplerine gelince;Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen muris E.P.'ın, dosyaya ekli iş kazası ölüm nedeniyle yapılan müfettiş inceleme raporu ile SSK gelir bağlama evrakları ve diğer sigorta bildirimlerine göre, davalı Ö. T. ve Limited Şirketinin işçisi iken, bu şirket ile ortakları aynı olduğu tesbit edilen dava dışı K.K. Limited Şirketinin diğer davalı p. A.Ş.'den kira sözleşmesine dayalı olarak kiraladığı tanker'de yolcu işçi olarak davalı şirket işçisi şoför E.M.'in yapmış olduğu trafik kazası sonrası hayatını kaybettiği açıktır.Davadaki uyuşmazlık, kusurun aidiyeti ve oranı konusunda toplanmaktadır.Mahkemece ceza yargılaması sırasında düzenlenen kusur raporu esas alınarak kusurun aidiyet ve oranları belirlenmiştir. Ceza davasında düzenlenen kusur raporunun hukuk hakimini bağlamayacağı Borçlar Kanunun 53. maddesi gereğidir.Hükme dayanarak alınan bilirkişi raporunda ise ; bilirkişinin, İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 77. maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporu hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz edenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 14.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.