Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15319 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6836 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 145.239,55TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan... Tic. Ltd. Şti.vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/12/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ..... Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat .... ile karşı taraf vekili Avukat ... . geldiler. Diğer davalı ile ihbar olunan adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; temyiz eden davalı .... Ltd. Şti.'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl ve ek davada talep edilen maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının 2010 yılında asıl davasını açarak 85.239,55 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, yerel mahkemenin 24/04/2013 tarihli ilk kararında, maddi tazminat isteminin kabulüne, 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verdiği, bu ilk kararın her iki davalının vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edildiği, anılan bu kararı davacı tarafın temyiz etmediği, 24/04/2013 tarihli kararın Dairemiz'in 11/11/2013 tarih, 2013/12665 Esas 2013/20374 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bozma ilamından sonraki aşamalarda davacı tarafın 2015 yılında ek dava açarak 41.159,09 TL daha maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı tarafın mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmemesi üzerine, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açık seçiktir. Mahkemece, bu husus gözden kaçırılarak, ek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, usuli kazanılmış hak aşılarak fazlaya karar verilmesi doğru değildir.Yapılacak iş, temyiz eden davalı ..... Ltd. Şti. açısından ek davanın reddine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı ...nin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..... Ltd. Şti.'ne iadesine, davalılardan ... Ltd. Şti. yararına takdir edilen 1.350.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.