MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmaları nedeniyle itibari hizmet süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne,01.11.1997-31.08.2006 tarihleri arasında 230572 numaralı .... ve Reklamcılık AŞ unvanlı işyerinde toplam 3180 gün hizmeti bulunduğu(3180x0,25=795)795 gün itibari hizmet süresinin bu şirket yönünden kabulüne,01.09.2006-01.10.2008 tarihleri arasında 1111190 numaralı davalı .... Hizmetleri ve Ticaret AŞ unvanlı işyerinde toplam 750 gün hizmetinin bulunduğu(750x0,25=188 gün) 188 gün itibari hizmet süresinin bu şirket yönünden kabulüne (toplam 983 gün itibari hizmet süresinin tespitine)karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının 01.11.1997-31.08.2006 tarihleri arasındaki hizmetinin .... AŞ, 01.09.2006-01.10.2008 tarihleri arasındaki hizmetinin .... AŞ işyerinden bildirildiği,Mahkemece .... 8.İş Mahkemesinin 2014/2233 E.sayılı dosyasında davalı işverenin .... yolu üzerindeki fabrikasında yapılan keşif esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verildiği,bu raporda paketleme ve sevkiyat bölümünde görevli sigortalı için 2 ayrı depo alanı ve paketleme alanı gezilerek bu bölümlerdeki çalışma koşulları ile ilgili rapor düzenlendiğinin anlaşıldığı,davacının reklam teknik personeli olarak çalıştığının ileri sürüldüğü,ancak dosyada davacının hangi bölümde çalıştığına dair bir tespit yapmaya imkan verecek bilgi ve bu konuda yapılmış bir araştırma bulunmadığı,davacı tanığının davacı ile aynı koşullarda yanyana masalarda çalıştığını beyan etmesine rağmen,hizmet cetvellerinde tespite karar verilen dönemlerde farklı işverenlerden hizmet bildirildiğinin görüldüğü anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul ,sigortalının Basım ve Gazetecilik işyerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; ikinci bendin (a-F) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir. Sözü edilen alt bendler değişik fiziksel dış etkenleri içermekte olduğundan, bunların varlığını saptamak için kimya, tıp ve iş güvenliği dalında uzman bilirkişilerin görüşlerine başvurulmasında yasal zorunluluk olduğu ortadadır.Bunun dışında davacının çalışma koşullarının ve fiziksel etkenlerin doğru şekilde belirlenebilmesi için davacının işyerinde yaptığı işin öncelikle saptanması gerekir.Oysa Mahkemece açıklanan doğrultuda bir saptama yapılmaksızın sonuca ulaşıldığı görülmektedir.Yapılacak iş ,iki ayrı işveren aleyhine açılan davaları tefrik etmek,her bir işyeri açısından ayrı ayrı davacı ile ilgili şahsi sicil dosyası işyerinden getirtilmek suretiyle davacının yaptığı işi,işyerindeki görevini hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin belirlemek,davacının çalışma koşullarını ve olumsuz etkenlerden ne şekilde etkilendiğini belirlemek açısından çalıştığı işyerinde keşif yapılarak buna göre kimya, tıp ve işgüvenliği konularında uzman bilirkişilerden rapor almak, alınan raporu mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Kurum haricindeki diğer davalılara iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.