Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15226 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 923 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 105.462,30 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ....ile davacı ... ve Avukatı ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı ... ile Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava 25.06.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı eş ... için 80.462,30 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, Davacı çocuklar ... için ise ayrı ayrı 7.500 TL manevi tazminatın kaza tarihi 25.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre; 25.06.2005 tarihinde gerçekleşen iş kazasında davacıların desteği ....’ın vefat ettiği, .... 28. Noterliğinde 21.07.2005 tarih ve 22884 yevmiye sayılı ibranamede davacı ... Arslanhan’ın kendisine asaleten, davacı küçük çocuklarına ise velayeten gerçekleşen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacaklarına karşılık 28.000 TL’yi davalı işveren şirketten alarak şirketi ibra ettiği anlaşılmıştır. Hükme esas raporlarda müteveffa sigortalının % 30, davalı işveren şirketin %70 kusurlu olduğu, 22.12.2014 tarihli hesap raporunda ibranemede belirtilen 28.000 TL’nin yarısının maddi, yarısının manevi tazminata mahsuben alındığı kabul edilerek, maddi tazminata ilişkin alınan kısım denkleştirme suretiyle tazminat alacağından mahsup edilerek, ve ... tarafından bağlanan gelirin rücuya kabil kısmı tenzil edilerek davacı eşin tazminat alacağının 80.462,30 TL olduğu davacı çocukların tazminat alacaklarının ise karşılandığı belirtilmiştir. Bu açıklamalar doğrultusunda maddi tazminatın hesabında hata bulunmadığı, uyuşmazlığın manevi tazminatın takdiri noktasında toplandığı anlaşılmıştır. İbranamede yazılı bulunan 28.000,00-TL nin maddi ve manevi zararlara mahsuben ödendiği, tarafların yapılan ödemenin maddi ve manevi tazminatlara bölüştürülmesi konusunda anlaşmalarının söz konusu olmadığı ödemenin dağılımı konusunda her hangi bir delilin ileri sürülmediği durumlarda yapılan ödemenin maddi ve manevi tazminatlar arasında eşit olarak bölüştürülmesi gerektiği dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir. Hal böyle olunca da 28.000,00-TL’lık ödemenin 14.000,00-TL’sinin maddi tazminata ve 14.000,00-TL’sinin de manevi tazminata karşılık alındığının kabulünün gerektiği açıktır. Öte yandan, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K’ nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacıların manevi zararına karşılık yapılan ödemeyi kabul ederek ibraname verildiği göz ardı edilerek manevi tazminat taleplerinin reddi yerine, manevi tazminatın bölünmeyeceği göz ardı edilerek yazılı şekilde davacılar yararına manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.