MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe (maluliyete) maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalıya ait işyerinde çalışırken 30.07.2008 tarihinde,inşaatın 8. katında tuğla duvar üzerinde geçerken bastığı tuğlanın oynaması üzerine 270 cm yükseklikten 7. kata düşmesi sonucu yaralandığı ve olay tarihinden itibaren iki ay geçici süre ile istirahatli olduğu anlaşılmaktadır. Meydana gelen olay dosya kapsamına göre bir iş kazasıdır.Davacı vekilinin 16.03.2012 tarihli duruşmada;... ya başvurmayacaklarını çünkü kalıcı bir sakatlık bulunmadığını diğer alacak haklarını talep ettiklerini beyan etmesinden, davacının % 0 oranında maluliyetinin bulunduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine ve 26.06.1966 gün ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, manevi tazminata hükmedilmesi için 1-Eylem, 2-Zarar, 3-Zarar ile eylem arasında illiyet bağı, 4-Eylemin hukuka aykırı olması, 5- İşçinin cismani zarara uğraması koşuldur. Somut olayda, davacıya zararlandırıcı sigorta olayı sonucunda kalkenaus kırık teşhisi konduğu ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu ve sağlam insana göre, sürekli iş göremez duruma gelmese dahi üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun da cismani zarar kavramına dahil bulunduğu söz götürmez. Bu nedenle % 0 maluliyet oranı üzerinden uygun manevi tazminat tayin edilmek gerekirken, yazılı düşüncelerle manevi tazminat isteminin tümünün reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.