Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15112 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 16547 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : İstanbul 7.İcra MahkemesiTarihi : 08.06.2006No : 763-1033Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı- karşı davacı (alacaklılar) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde istihkak davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1- Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.nun 96.ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. (İİK:nun 97/4, 277v.d)Davacı 3.kişi şirket davalı alacaklı tarafından aynı takip dosyasından 16.12.2001 ve 26.4.2002 tarihli hacizlerle ilgili olarak mülkiyet hakkına dayanarak hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.16.12.2001 tarihli haciz, alacaklının talebi ile 10.1.2002 tarihinde kaldırılmış, istihkak davası ise 10.5.2002 tarihinde açılmıştır. Dava açıldığı tarihte hukuken geçerli bir haciz bulunmadığından, bu hacizle ilgili olarak açılan davada hukuki yarar bulunmadığından reddi gerekirken "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması yasaya uygun değildir.2- Diğer dava konusu 26.4.2002 tarihli haciz borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borç kaynağı çekle belirtilen takip talebindeki adreste yapılmıştır. Bu tarihten önce aynı adreste yapılan 17.7.2001 tarihli haciz sırasında da borçlu şirket yetkilileri bizzat hazır bulunmuşlardır.Bu halde İİK.nun 97/a.maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davalı karşı davacı alacaklı yararınadır.Davacı 3.kişinin yasal karinenin aksinin kesin ve güçlü delillerle isbatı gerekir.Davacı karşı davalı şirket işyerini boş olarak kiraladığını ileri sürmüş ise de borçlu şirketin kullandığı ticaret ünvani altında aynı ürünlerin satışının yapıldığı, çalışanlarının aynı şahıslar olması ve borç doğumundan sonra borçlu tarafından Pr. AŞ bir kısım malların devredilerek anılan şirketin aynı malları bu kez davacıya satış olarak gösterilmesi olguları karşısında işyerinin üstü örtülü devir niteliğinde davacı şirkete devredildiğinin kabulü gerekmektedir.Belirlenen işyeri devri İİK.nun 44.madde koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve isbat olunamadığı gibi BK.nun 179.madde gereğince de devralan 3.kişi devraldığı şirketin borçlarından alacaklılara karşı sorumlu olacağı açıktır.Bu nedenlerde, davacı karşı davalı 3.kişinin davasının reddine, davalı karşı davacı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulu gerekirken borçluya ait olan davacı 3.kişi şirketle ilgili bulunmayan finansal kiralama sözleşmesine dayanarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalı-karşı davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı karşı davacı(alacaklı)ya iadesine, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.