Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15109 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13015 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Tekirdağ İcra MahkemesiTarihi : 17.05.2005No : 415-160Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı alacaklı İİK.'nın 99. maddesine dayalı olarak açtığı davada: 3 kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Dava konusu taşınır mallar 10.12.2004 tarihinde borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği takip adresinde haczedilmiştir. İİK'nın 97/a maddesince öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır.İcra Müdürlüğünce haczin İİK'nın 97. maddesine göre yapıldığına karar verilerek; dava açma yükü 3 kişiye bırakılmış ise de ; bu durum alacaklı tarafından açılmış bulunan davanın görülmesine engel teşkil etmez.Ancak ispat yükü; davalı 3. kişiye aittir.Davalı 3.kişi, borç doğumundan sonra; borçlu şirketin bir kısım ortakları tarafından kurulmuş olan bir şirket olup; mülkiyet karinesinin aksini ispat yönünden bir delil sunulmamıştır. Öte yandan ; davalı 3. kişi (şirket) tarafından davalı alacaklı ile borçlu aleyhine aynı takip ve aynı haciz ile ilgili olarak açılan Küçükçekmece İcra Mahkemesinin 2005/247 Esas ve 2005/1613 Karar sayılı dosyasından; 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş ve karar Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiştir.Anılan davanın davacısı 3. kişi; davalılar alacaklı ve borçlu; bu davanın tarafı ise davacı alacaklı ve davalısı 3. kişi şirket ve borçlu olması nedeniyle; tarafların aynı olduğundan sözedilemese bile ; dava konusu takip dosyası ve haciz aynı olduğundan kesin hüküm sayılmazsa da güçlü delil niteliğinde olduğu açıkça ortadadır.Bu nedenlerle; davacı alacaklının açtığı davanın kabulü gerekirken aksi düşüncelerle reddi isabetsizdir. O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı(Alacaklı)ya iadesine, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.