Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15069 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4130 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Erzurum İş MahkemesiTarih : 23.12.2005No : 364-267Davacı yaşlılık aylığı maaşının iptali işleminin iptaline, borcunun olmadığının tesbiti ile birikmiş alacaklarının ödenmesine, karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin iptali ile Kuruma 15.756.15 YTL prim borcu bulunmadığının ve birikmiş aylıklarının kendisine ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davacıya 28.12.1972-20.4.1982 ve 22.3.1985-20.9.1995 tarihleri arasındaki sigortalılık süresi üzerinden 4.3.1999 tarihli talebine göre 1.4.1999 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, ticari otomobil işletme ve oto tamir işlerine ait vergi kaydının 28.12.1990, oda kaydının ise 30.8.1995 tarihinde sona erdiği, sicil kayıtlarının 1.9.2004 tarihinde sona ermesi sebebiyle aylık talep tarihi itibariyle kaydının süre geldiği dolayısıyla sigortalılığının devam ettiği gerekçesiyle 15.756.15 YTL prim borcu çıkarılarak borcu bulunduğundan yaşlılık aylığı iptal edilerek 1.4.1999-27.9.2004 tarihleri arasında ödenen 9.933.42 YTL aylık 7.018.60 YTL faiz borcu çikarılarak ödenmesinin istenildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.1479 sayılı Yasa'nın 25.8.1999 tarihinde kabul edilen Ek 20.maddesinde "Bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24.maddenin birinci bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destik primi kesileceği" öngörülmüştür.Yukarıdaki madde hükmünce yaşlılık aylığının kesilmemesi ancak çalışmanın devam ettiğinin anlaşılması halinde maddenin yürürlüğe girdiği tarihte dikkate alınarak aylıklardan sosyal güvenlik destek priminin kesilmesi gerekir. Bu duruma göre kurum işleminin hatalı olduğu ortadadır. Ancak mahkemece yanlış gerekçelerle karar verilmesi uyuşmazlığın sosyal güvenliğe yönelik bulunması doğru sonuca ulaşılmasının gerekmesi ve tekrar bir davaya sebebiyet vermemesi için davacının 1.9.2004 tarihine kadar devam eden oto tamir-nakliyeci ve şoför kayıtları dikkate alınarak fiilen çalışma olup olmadığı araştırılmalı, sicil kaydının devam etme sebebi sicil memurluğundan sorulmalı, trafik tescil bürosundan üzerine kayıtlı ticari araç bulunup bulunmadığı araştırılmalı, işyeri adresinin bulunduğu yerden de zabıta yoluyla araştırma yaptırılmalı, işyerinin bağlı olduğu muhtarlık ve belediyeden bilgi alınmalı sonucuna göre kendi nam ve hesabına çalışmasının gerçekten hangi tarihte sona erdiği belirlenerek yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak davacının prim borcu bulunup bulunmadığı araştırılarak sonuca gidilmelidir. Diğer yandan davalı Kurumca davacıya 15.756.15 YTL prim, 9.933.42 YTL ödenmiş yaşlılık aylığı, 7.018.60 YTL ödenmiş aylıkların faiz borcu çıkarıldığı ve davacı yalnızca 15.756.15 YTL prim borcu bulunmadığının tesbitini talep ettiği, ayrıca davacı ödenmeyen yaşlılık aylıklarının kendisine iadesini talep edip faiz talep etmediği halde mahkemece HUMK'nun 74. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle birikmiş aylıkların faiziyle davacıya iadesine, ve 15.756.15 YTL 'lik borç prim borcuna ilişkin olduğu halde 15.756.15 YTL maaş ve prim borcu bulunmadığının tesbitine karar verilmiş olması da hatalı olmuştur. Mahkeme bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.