Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1506 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 19463 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalılardan......Dökümcülük Ticaret Ve Sanayi A.Ş. Vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının geçirdiği iş kazası sonucu maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, hükme esas alınan bilirkişi raporundan 'davalı işveren yetkililerinin meydana gelen kazada müteselsilen %100 oranında kusurlu olduğu' anlaşılmıştır. Ancak bilirkişinin, İş Kanunu’nun 77. maddesi İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddeleri incelenmek suretiyle davalılar arasındaki ilişki, işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken önlemlerin neler olduğu, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içermediği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine dosyayı tevdi ederek bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının ve davalı..... Tic. ve San A.Ş.'nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde ....Ticaret Ve Sanayi A.Ş.'ye iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.