MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, 214.872,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalının davalı şirkete ait okulda güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken okul bahçesine gelen sivil aracı kulanan dava dışı şahıslarla aralarında çıkan kavga sonucu iş kazası geçirdiği ve % 41.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde davalı işverenin % 30, kavgaya karışan dava dışı şahısların % 70 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/990 esas sayılı dosyasında davacı sigortalının sanıklara yönelik eylemi nedeniyle haksız tahrik indirimi uygulandığı anlaşılmaktadır.İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 77. maddesinin açık buyruğudur.İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu'nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir )Somut olayda, zararlandırıcı olaya ilişkin İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/990 esas sayılı dava dosyasında kavgaya karışan dava dışı şahısların ceza miktarlarının belirlenmesinde davacı işçinin eylemi nedeniyle haksız tahrik indirimi uygulandığı anlaşıldığından, kusur raporunda davacının haksız tahrik niteliği taşıyan eyleminin değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı kusur raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Yapılacak iş; zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu'nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar ve özellikle ceza davasında kesinleşen maddi olgular göz önünde tutularak konusunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine dosyanın incelettirilerek tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi ile sonuca gidilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönlerini incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.