Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15011 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 19252 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Edremit 2. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 21/03/2007NUMARASI: 2005/373-2007/123Davacı, davalı işverenler nezdinde 1985-1.4.1987 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu, K.P., Ö. İnş.San.Tic.Ltd.Şti., K. D. Mirasçıları S.D.VS., O.K. Mirasçıları T.K. VS. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Hüküm, İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir. Olayda hüküm 16.4.2007 tarihinde temyiz eden O.K. Mirasçıları vekiline tebliğ, edilmiş temyiz ise 30.4.2007 tarihinde vukubulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir. O halde, 1.6.l990 Tarih ve l989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'da gözönünde tutularak davalı O.K. Mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddi cihetine gitmek gerekmiştir. 2-Dava nitelikçe davalılara ait işyerlerinde 1985-1.4.1997 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak istemin kısmen kabulü ile davacının davalılar S.A. Işyerinde 13 gün, O.K. Işyerinde 145 gün, K.D. işyerinde 365 gün, M.A. Işyerinde 179 gün ve Ö. İnşaat Ltd Şti işyerinde 90 gün çalıştığının tesbitine karar verilmiş ise de varılan sonuç hatalı olmuştur.Dairemizin 23.1.2004 tarihli bozma ilamında 12..12.1985-14.5.1985, 1.12.1986-30.11.1987, 1.5.1998-30.5.1989, 1.2.1990-5.2.1990, 21.8.1991-30.6.1991 tarihleri arasına yönelik istemlerin hak düşürücü süreden reddine dair verilen kararın yerinde olduğu, 1.4.1985-1.4.1985-11.12.1985- tarihleri arasında S.A., 15.5.1985-30.11.1986 tarihleri arasında O.K., 1.12.1987-30.4.1988 tarihleri arasında K.D., 6.2.1990-20.8.1991 tarihleri arasında M.A. Işyerinde geçen çalışmalardan kısmi bildirimlerin bulunduğu dikkate alınarak bu işyeri bordro tanıklarının dinlenilerek bu işyerlerinden yapılan bildirimlerin gerçekten diğer davalı K.P. In işyerinde geçen çalışmalar nedeniyle olup olmadığı ve K.P. La bu işverenler arasında alt-üst işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştırılarak bu ilişkinin saptanması durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceğinden eksik bildirilen günler yönünden asıl işverenin bordrolarına geçen tanıklar dinlenerek sonuca gitmek gerekeceği, öte yandan 1.6.1989-31.1.1990 tarihleri arasındaki K.P. A ait işyerinden kısmi bildirimler de bulunulduğundan ve işe giriş bildirgeleri çalışmanın kesintili geçtiğinin karinesi olacağından işyerinden ücret bordrolarının istenip getirtilerek imzanın bulunduğu aya ilişkin ücret bordrosundaki süreler dışında kalan günler yönünden istemin reddine, imzanın bulunmadığı aylarda bordro tanıkları yoksa komşu işyeri tanıklarının dinlenmesi ve 1.7.1991-29.2.1992, 16.3.1992-30.11.1992 tarihleri arasında da M.A. işyerinden kısmi bildirimlerde bulunulduğundan buradaki 29.2.1992 olan işten çıkış tarihine ve dava tarihinin 6.6.1997 olmasına göre 1.7.1991 sonrası içinde hak düşürücü süre dolmadığından bu dönem açısından da işyeri ücret bordroları getirtilerek imzalı olan ücret bordrosundaki süreler dışındaki günler açısında istemi reddetmek imzasız olan aya ilişkin süreler yönünden ise bordro tanıklarının beyanlarına göre sonuca gitmek gerekeceği belirtilmiştirMahkemece bozmadan sonra yapılan araştırmada; ücret bordrolarının bulunmadığı, kısmi bildirimleri bulunan bordro tanıklarının çalışmayı doğruladıkları, bilirkişinin 8.10.2006 tarihli raporuna göre davacının her bir davalının yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen günlerin tesbitine dayanılarak ayrı ayrı karar verildiği görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporda bir dönem çalışma 120 gün olduğu halde 1985 yılının 2 döneminde Kurum’a bildirilmesi gereken gün sayısının 163 gün olarak hesaplandığı davacının hizmet cetveline göre birden fazla işyerinde çakışan dönemlerde çalışması göründüğünden uyuşmazlık döneminde bildirilmesi gereken günlerin hangi tarihler arasında geçen günler olduğuna dair tarihlerin berlirtilmediği görülmekle bu yetersiz ve hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi isabetsiz olmuştur.H.U.M.K 74 maddesinde hakimin talepten fazlasına hükmedemeyeceği ve tarafların talepleriyle bağlı kalacağı belirtilmiştir. Öte yandan mahkeme kararları HMUK 388 ve 389 maddelerindeki koşulları taşımalıdır. Verilen karar iki tarafa yüklenen görev ve haklarda şüphe ve tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve net olmalıdır. Davalı K.D. hakkında açılan ve bu dava ile birleştirilen 2001/120 esas sayılı dosyada davacı davalının işyerinde geçen çalışmalarının 1987 ve 1988 yıllarında olduğunu belirttiği halde talep aşılarak 1989 yılındaki çalışmalarında tespitine karar verilmesi, öte yandan davalı K. P. Hakkındaki dava reddedildiğine göre bu davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi ayrıca davacının davalılar işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen günlerin tespitine karar verilirken çalışmaların hangi tarihleri arasında geçtiği belirtilmeksizin infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; davacının hizmet cetveline göre birden fazla işyerinde aynı dönemde çalışmasının hizmet cetvelinde gözükmesi halinde ne kadar süre çalışmasının hangi işveren yanında geçtiğini davacıya açıklattırmak ve Kuruma bildirilmesi gereken ve bildirilemeyen süreleri tarihleriyle belirtmek, bu çalışmanın hangi işveren yanında geçtiği de saptanarak gerektiğinde uzman olan bir bilirkişiden yeniden rapor almak suretiyle sonuca gitmekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı kurum ile davalılar K.P. Ve K.D. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına davalı O.K. Mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden O.K. Mirasçıları T.K. VS.'ne iadesine, aşağıda yazılı temiyz harçlarının temyiz edenlerden K.P., Ö. İnş.San.Tic.Ltd.Şti ve K.D. Mirasçıları S.D.VS.'ne yükletilmesine, 25.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.