Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14982 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10523 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalı işyerine ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tesipite karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı adresinin ve davacının çalışmalarının geçtiği yerin Diyarbakır olduğu buna göre Diyarbakır iş mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının .... Belediyesporda profesyonel futbolcu olarak görev yaparken,sözleşme ile ...a transfer olduğunu belirterek ...,. ve .... Belediyespor aleyhine hizmetinin tespiti amacıyla dava açtığı, asıl davada davalı ... Kulubüne usulüne uygun tebligat yapıldığı halde süresinde yetki itirazında bulunulmadığı,mahkemece ... 3.İş Mahkemesi 2013/170 E. dosyasında davacının ... Klubü aleyhine açtığı davanın tefrikine,.... Belediyespor aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne karar verildikten sonra,tefrik edilen dosyanın ... 3.İş Mahkemesi 2015/367 E. dosyasına kaydedildiği,tefrik kararından sonra davalı ... Klübünün tefrik edilen dosyada yetki itirazında bulunması üzerine Mahkemece yazılı şekilde yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanun'un 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun'dan kaynaklanan davalar İş Mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun'da açık bir düzenleme bulunmamaktadır. 5521 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK'da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır. 6100 sayılı HMK 6/1. maddesi genel yetki kuralını düzenlemekte olup; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilmektedir. Öte yandan tüzel kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme tüzel kişinin ikametgahının (merkezinin) bulunduğu yer mahkemesidir. (6102 s. TTK. 213., 339., ve 576. maddeleri) HMK. 14. maddesi ise, bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini hüküm altına almıştır. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir. (HMK m.116 ve 117) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hâkim re'sen yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, Tefrik edilen davanın yeni bir dava olmadığı,buna göre davalı ... Klübü tarafından süresinde yapılmış bir yetki itirazı olmadığı ve resen yetkisizlik kararı verilemeyeceği açık olup, yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.