MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının gerçek prime esas kazanç miktarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDavacı, davalı işyerinde 25.08.2008 – 05.11.2012 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin en son net 2.400,00 TL olduğunu, ancak ücretinin davalı Kurum'a 1.746,05 TL olarak bildirildiğini beyanla gerçek prime esas kazanç miktarının tespitini istemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde depo sorumlusu olarak çalıştığını beyan eden davacının davalı işyerinde 05.05.2009 – 14.12.2012 tarihleri arasında çalışmalarının bulunduğu, dönem bordrolarının dosya arasına alındığı, emsal ücret araştırması yapıldığı, davalı işyeri gibi tekstil işi ile uğraşan ... Tekstil tarafından brüt ücretin 2.400,00 TL olarak bildirildiği, dinlenilen bordro tanıklarından beyanlarının alındığı sırada davalı işyerinde çalışanların; davacının ücretini bilmedikleri ve elden ödeme yapılmadığı yönünde beyanda bulundukları, ancak davalı işyerindeki çalışmaları sona ermiş olan bordro tanıkları tarafından ise; ücretin bir kısmının bankaya yattığı, kalan kısmının ise elden ödendiği yönünde beyanlarda bulunulduğu, bu itibarla tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu, 2012 Aralık ayında davalı işyerinin sorumlusu ile davacı arasında geçen e-posta yazışmalarında davacı tarafından; maaşının 1.300,00 TL'sinin bankaya yattığının, geri kalanının da ...'a ödenmesinin, ayrıca çıkışının verilmesi nedeni ile hesaplamaların 2.400,00 TL üzerinden yapılmasının istenildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Öte yandan, 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda; davacı ile davalı işyeri sorumlusu arasındaki e-posta, bordro tanıklarının davalı işyerinde ücretin bir kısmının bankaya yattığını, kalanının da elden ödendiğini beyan etmeleri, emsal ücret araştırmasında davalı işyeri gibi tekstil işi ile uğraşan ... Tekstil tarafından emsal ücretin 2.400,00 TL olarak bildirilmesi dikkate alındığında davacının en son ücretinin 2.400,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; davacının en son ücretinin 2.400,00 TL olduğunun kabulü ile diğer yılları da bu ücrete göre belirleyerek sonuca gitmekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.