Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14938 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10129 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : İzmir 4. İş MahkemesiTarih : 8.6.2006No : 304-366 Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava; davacının iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik nedeniyle uğramış olduğu zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi zararının SSK tarafından bağlanan gelirler ile karşılandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi raporuna uygun bulunmamaktadır.Davacının işkazası sonucu işgöremezlik oranının %6 olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davanın bu yönüyle yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 19. maddesine göre, sürekli işgöremezlik oranının %10 ve daha fazla olması durumunda sürekli işgöremezlik geliri bağlanmaktadır. Davacının işgöremezlik oranı %6 olduğuna göre, davacıya SSK’ca gelir bağlanması söz konusu değildir. Gerçekten de, dosyada bu yönde bir bilgi ve belge de mevcut değildir. Mahkemenin, bağlanan gelirlerin davacının maddi zararını karşıladığı gerekçesi ile bilirkişi raporuna yanlış anlam vererek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.3-Hükme dayanak alınan zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporunda, tedavi giderlerinin hesaplanan zarardan mahsup edildiği görülmektedir. 506 Yasanın, 14/3 maddesi; iş kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Esasen işveren de belirtilen sigorta kolu nedeniyle Yasanın belirlediği orandan prim ödemek ve ayrıca koşulları varsa, Kurumun yaptığı harcamaları kuruma geri vermekle sorumlu tutulmuştur. Davacının sürekli işgöremezlik nedeniyle oluşan maddi zararından işverenin sorumluluğunun yaptırımı yönünden davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96. ve 332. maddeleridir.Borçlar Kanunu’nun 332. maddesine göre,iş sahibi çalışmak dolayısıyla gerekli önlemleri almaması halinde kazalanan işçinin maddi zararlarını karşılamakla yükümlüdür. İş kazası nedeniyle yapılan tedavi gideri ise iş gücü kaybından doğan bu maddi zararın dışında olduğundan SSK’ca karşılanıp koşulları var ise 506 sayılı yasanın 26. maddesi hükmüne göre işveren veya 3. kişilere Kurum tarafından ayrıca rücu edilir. Belirtilen nedenlerle, tedavi giderlerinin maddi zarardan indirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.4-Kuşkusuz, zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin yaşlılık aylığı alması veya işçinin yaşı ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunması durumunda da zarar hesabında pasif dönemin hesaba dahil edilmesi gerekir. Meslek hastalığı sonucu malul kalan işçinin aynı işinde çalışmaya devam etse dahi diğer işçilerden daha fazla çaba harcayacağı asıldır. 60 yaşından sonra elde edeceği yaşlılık aylığını da diğer işçilerden daha fazla çaba harcayarak elde edeceğinden yaşlılık aylığını aldığı dönemde de devam edecek olan maluliyeti nedeniyle zarara uğramadığının kabulü isabetsiz olur. Kaldı ki, sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığında meslek hastalığı ve iş kazası kolundan alınan primlerin hiçbir etkisi bulunmamakta olup tamamen uzun vadedeki sigorta kollarından ödenen primler sonucu aylık bağlanmaktadır. Bu nedenlerle pasif dönemin de zarar hesabına dahil edilmesi gerekir.5-Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna 26.6.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine ve hak ve nesafet kurallarına göre 30.000,00-YTL olarak fazla manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 11.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.