Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14769 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11156 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, süresi içinde yatırılan 8.886 günlük vergi borçlanmasının geçerliliğinin tespitine, aksi yöndeki kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının eksik ödeme yaptığından bahisle iptal edilen 3886 günlük vergi borçlanmasının geçerli sayılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacı tarafından süresi içerisinde yatırılan 3886 günlük vergi borçlanmasının geçerliliğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 29.05.2001 tarihli giriş bildirgesi ile vergi mükellefiyetine istineden 04.10.2000 tarihinden itibaren ... sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasında vergi mükellefiyeti bulunan 3886 gün vergi mükellefiyet süresi için 3.126.000.000 TL borç çıkartıldığı, davacının vergi borçlanması olarak 28.03.2002 tarihinde 3.127.000.000TL ödediği, ancak sonrasında davalı kurumca basamak artışı nedeniyle fark borçlanma bedeli olarak çıkartılan 570,80 TL nin ödenmediğinden bahisle vergi borçlanmasının geçersiz sayıldığı, 01.04.1988- 30.05.1991, 01.01.1993- 31.12.2001 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu belirtili ise de kurumun 18.11.2015 tarihli yazısında davacının vergi borçlanması olarak 28.03.2002 tarihinde yaptığı 3.127.000.000TL ödemenin 122 aya ( 3660 gün) karşılık geldiği, ayrıca davacının mükellefiyet sürelerinde çelişki görüldüğünden Kasımpaşa Vergi Dairesi ile yazışma yapıldığı, adı geçen vergi dairesinden gelecek cevaba göre mahkemeye bilgi verileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. 4956 sayılı Yasa'nın 47.maddesi ile 1479 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 18.maddeye göre, sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların 4.10.2000 tarihinden itibaren sigortalı hak ve mükellefiyetlerine sahip olma imkanı sağlar. Ancak bu şekilde zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemeleri kaydıyla geçerli olur. Somut olayda, davacının 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesine göre yaptığı vergi borçlanması başvurusu kabul edilmiş, davacı da belirlenen borçlanma tutarını ödemiş, ancak davacının ödemeyi yaptığı tarihte bulunduğu gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemenin yapılmaması sebebi ile vergi borçlanması davalı Kurum tarafından geçersiz sayılmıştır. Mahkemece davalı Kurumdan, davacının vergi borçlanmasına ilişkin ödeme yaptığı tarihte bulunduğu gelir basamağı üzerinden ödenmesi gereken borçlanma tutarı sorularak davacının yaptığı ödemenin 3660 güne karşılık geldiği belirtildiği halde davacının talebinin tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde 3660 gün karşılığı olan 4/1-b sigortalılık süresinin kabulünün uygun olacağının belirtildiği halde hükümde 3886 günlük vergi borçlanmasının geçerliliğine karar verilmek suretiyle gerekçe ve kararın çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, öncelikle davalı kurumun 18.11.2015 tarihli yazısı gereği davacının vergi mükellefi olduğu sürelerde çelişki görüldüğü anlaşıldığından öncelikle bu çelişkinin giderilmesinin beklenmesi ve davacının vergi mükellefiyet sürelerini belirlemek, davacının vergi mükellefiyet sürelerinde hata olmadığının anlaşılması durumunda, davacı ancak süresi içinde yapılan ödemenin karşıladığı gün sayısı kadar sigortalı kabul edilebileceğinden, davalı kurumca bildirilen 3660 gün karşılığı vergi borçlanmasının kabulüne karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.