MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı, 2015 yılı başında 3102 gün ... prim günü olduğunun ve emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı,1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olup , af yasası nedeniyle prim borçlarının silinmesi için verdiği dilekçe üzerine ,Kurumun prim borçlarını silerken emeklilik için gerekli 3201 gün bağkur sigortalılığının da bir bölümünü sildiğini, bu nedenle emekli olamadığı belirterek Bağ Kur sigortalılığının ve emekli olabileceğinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece,yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden,... 12.İş Mahkemesinin 02.03.2016 tarihli kararı ile dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine,mahkemenin yetkisizliğine ve kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... İş Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmemesi üzerine 13.04.2016 tarihinde kesinleşti??i, dosyanın gönderildiği ... 1.Asliye Hukuk(İş) Mahkemesinin de ... İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. 5521 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince uyuşmazlığın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5 ve 15. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye ilişkin hükümleri doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir. Genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında, 6100 sayılı HMK'da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir. HMK'nın 14/1. maddesi uyarınca "Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19.maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece Kurumun bir başka şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın 19, 20 ve 21.maddelerine göre yetkinin kesin olmadığı hallerde, mahkemece verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği mahkeme (yetkisizlik kararında yetkili olarak gösterilen) bu yetkisizlik kararı ile bağlı olup bu aşamadan sonra yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, ... 12 İş Mahkemesinin 02.03.2016 tarihli yetkisizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, yetkisizlik kararında yetkili ve görevli olduğu belirtilen ... İş Mahkemesi bu yetkisizlik kararı ile bağlı olup bu aşamadan sonra yetkisizlik kararı veremeyeceği halde yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.