Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14649 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14825 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 11. İş MahkemesiTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2012/1028-2013/465Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalıya ait işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen 2010 yılı 1,2,3. aylara ilişkin çalışmasının ve aylık maaşının (net) 2000 TL olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacının bildirilen çalışmalar dışında 15.1.2010-31.3.2010 tarihleri arasında aylık 30 gün üzerinden (brüt) 2.768,75 TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Bordro tanığının beyanından davacının satış elemanı olarak çalıştığı, arada şehir dışına çıktığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacının 1183832 sicil sayılı işyerinde 01.04.2010 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verildiği, hizmet cetveline göre 25.3.2008 tarihinde başka işyerinden çıktığı, 01.04.2010-22.9.2010 tarihleri arasında davalı işyerinden asgari ücret üzerinden çalışmasının bildirildiği, davalı işverenin tehdit suçundan müşteki sıfatıyla ceza soruşturmasındaki ifadesinde şüpheliyi (davacıyı) 2010 yılı başında satış elamanı olarak işe aldığını beyan ettiği, davacının ücreti ile ilgili olarak davacı tarafından sunulan fotokopi belgede davacının sigorta sicil numarası belirtilmek suretiyle "1 yıldır firmamızda 2000 TL ile çalışmaktadır" ibaresinin yazılıp firmanın kaşesi ile kaşelenip, imzalandığı bu belge haricinde mahkemece ücret araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, mahkemece her ne kadar hizmet tespiti hususunda verilen karar doğru ise de davacı adına düzenlenen ve net aylık miktarını gösteren fotokopi belge dikkate alınarak tespitine karar verilen tüm dönemde 2.000,00 TL aylık ücretle çalıştığı tespit edilmiş ise de, işveren tarafından düzenlenmesi gereken doğrudan ücretle ilgili bir belge olmaması karşısında bu evrakın davacının aldığı ücretin tespitinde tek başına bağlayıcılığının olmadığı, yan bir delil olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu sebeple salt bu delile dayanılarak ücret tespitine gidilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ancak davacının işyerinde nitelikli bir işçi olarak çalıştığını ileri sürmesi karşısında nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.Mahkemece ücret tespiti yönünden yapılacak iş, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, dönem bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanlarına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücretleri üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.Kabule göre de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nısbi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan F.. A..'a iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.