Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1456 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3982 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : İskenderun İş MahkemesiTARİHİ : 23/11/2006NUMARASI : 2005/1399-2006/1518Davacı, 27.01.1974 tarihinde bir gün çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava; davacının 27.1.1974 tarihinde dava dışı işveren N.İnş. Tic. Koll. Şirketinde birgün süre ile hizmet aktine tabi olarak çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı kurumdan yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının bildirilmesi için müracaatta bulunması üzerine davalı Kurumca 27.1.1974 tarihinde verilmiş ise giriş bildirgesi bulunduğu halde primin işverence yatırılmaması sebebiyle bu giriş tarihinin nazara alınmadığının bildirilmesi üzerine bu davanın açıldığını bildirmiş, yargılama devam ederken davalı kurumca mahkemeye yazılan 18.9.2006 tarihli yazı ile davacının üç adet sigorta sicil nosunun bulunduğunu 8086685 ve 16177877 sigorta nolarının iptal edilerek çalışmalarının 6066393 sigorta sicil nosunda birleştirildiği ve 31.10.2005 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.2005 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığının bildirilmesi ve davacı vekili tarafından 23.11.2006 tarihli oturumda davacının başka bir çalışmasının sigortalılık süresinden sayılarak emekli olduğunu davanın konusunun kalmadığını beyan etmesi üzerine mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacının talep gibi mahkemece 27.1.1974 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının tesbitine karar verilmesi halinde bu bir günlük hizmetini aylık bağlamada esas alınacak sigortalılık süresine ilave ettirilerek bağlanacak aylığın miktarının artırılmasını talep etmesi mümkün bulunduğundan davacıya yaşlılık bağlanmasının davacının bu davadaki hukuki yararını ortadan kaldırdığından söz edilemez. Anayasa'nın sosyal güvenlik hakkını düzenleyen ve herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alıp teşkilatını kuracağı yönündeki 60. maddesi ve 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde yer alan " sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği " hükmü dikkate alındığında mahkemece Anayasal bir hak olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak şekilde davacının hukuki yararı kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı isede davacının kararı temyiz etmediği gözetilerek bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak yargılama giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Davada haklı çıkan taraf davayı bizzat değilde bir vekil ( avukat) vasıtasıyla takip etmiş ise avukatına bir ücret ödemek zorundadır ki bu ücret de davanın gerektirdiği bir gider olup avukatlık ücreti yargılama giderlerindendir. Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verildiğine göre davanın açılmasına davacı sebebiyet vermişse kendini vekil ile temsil ettiren davalı kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Yapılacak iş; davacının iddia ettiği gibi işe giriş bildirgesinin verildiği 27.1.1974 tarihinde bir gün süre ile N.İnş. Tic. Koll. şirketine ait işyerinde çalışıp çalışmadığını belirleyerek davanın açılmasına sebebiyet veren tarafı tespit etmek, davacının çalıştığı sonucuna varılması halinde şimdiki gibi karar vermek, aksinin kabulü halinde davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince avukatlık ücretine hükmetmektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 4.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.