Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14519 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17916 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının 15.09.1993-31.12.1999 tarihleri arasında Başmüdürlüğü'nden ihale ile iş alan davalı taşeron şirketlerde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulü ile, davacının 15.09.1993-15.11.1997 tarihleri arasında Ltd Şti'nde, 15.11.1997-31.12.1999 tarihleri arasında davalı .... Şti'nde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosya içeriğinden; davacı adına dava dışı Şti tarafından 15.09.1993,01.04.1994,10.04.1995, 01.07.1995, 01.09.1995, 15.08.1996, 01.11.1996, 02.08.1996 tarihli işe giriş bildirgelerinin verildiği, ve 15.09.1993-31.07.1996, 15.08.1996-30.09.1997 tarihleri arasında Ltd Şti'ne ait işyerlerinden, 15.11.1997-01.01.1998 tarihleri arasında ise davalı ... Ltd Şti tarafından kısmi bildirim yapıldığı, davacı adına nizalı dönemde her ne kadar dava dışı Ltd Şti'nden bildirim yapılmış ve asıl işverenin Şti olduğu ve Ltd Şti'nin alt işveren olduğu iddia edilmişse de, bu iki işyeri arasındaki hukuki ilişkinin mahkemece araştırılmadığı, bordro tanıkları dinlendiği ancak nizalı dönemin tamamında çalışmaları olmadığından çalışmanın açıklanan şekilde ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. .../...4857 sayılı Yasa'nın 2. maddesinde bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren -alt işveren ilişkisi deneceği, bu ilişkide asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden asıl işveren ile birlikte sorumlu olacağı, işletmenin ve işin gereği teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği, ihtilaf konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 87. maddesinde sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu Kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı deneceği, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren deneceği, sigortalıların üçüncü kişiler aracılığıyla işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı bildirilmiştir.Mahkemece, davacının dava dışı Ltd Şti tarafından bildirim yapılmış olması ve davacının iddiası karşısında Ltd Şti arasındaki hukuki ilişki açıkça ortaya konulduktan sonra, eğer üst işveren Şti işin bir kısmını dava dışı Ltd Şti'ne devretmişse asıl husumet alt işverene düşeceğinden husumetin Şti'ne yöneltilmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş; şirketler arasındaki hukuki ilişki ortaya konulduktan sonra, davacıya davasını alt işveren Ltd Şti'ne HMK'nın 124. maddesi uyarınca husumet yöneltmesi için mehil vermek, husumet yöneltildiğinde, anılan alt işverenin göstereceği delilleri toplamak ve nizalı dönemin tamamında çalışması olan tanıklar dinlenilmek sureti ile çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.