Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14515 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4900 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 10.12.1989 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına dava dışı işveren tarafından düzenlenen 10.12.1989 tarihli işe giriş bildirgesinin 08.01.1990 tarihinde Kuruma verildiği, dava dışı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının olmadığı, nizalı döneme ilişkin bordroların alındığı ancak kayıtlara geçen tanıkların dinlenmediği, komşu işyeri araştırmasının yalnızca zabıta adacılığı ile yapıldığı, tanık dinlenildiği ancak ifadeleri hükme dayanak alınan ve çalışmayı doğrulayan davacı tanıkları, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri olup olmadığı hususlarının tanıkların beyanlarına dayalı olup, bu yönde araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; nizalı döneme ait bordrolarda ismi geçentanıkların beyanlarına başvurmak ve bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.