Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1436 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 7590 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Bulanık Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 04/10/2006NUMARASI: 2003/81-2006/241Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Mahkemenin 04.10.2006 günü tefhim ettiği kısa karar HUMK.'nun 388 ve 389. maddelerine uygun olmadığından, davalının kararın tebliğden itibaren 8 gün içinde yapmış olduğu temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü gerekmiştir.2-Davacı, 16.05.2003 günlü dava dilekçesi ile iş kazası maluliyetine dayalı 10.000,00 YTL. manevi tazminat isteminde bulunmuş olmasına karşın hükümde bu konuda olumlu- olumsuz bir karar verilmemiş ise de davacının bu yöne ilişkin temyiz talebinin bulunmadığı görülmekle bu husus bozma nedeni sayılmamıştır.3-Davalının temyizine gelince;Dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, hak sahiplerinin zararı belirlendikten sonra mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için, hüküm tarihine en yakın tarihte yürürlükte bulunan katsayı ile hak sahiplerinin gelirlerindeki artışların saptanmak suretiyle tazminattan indirilmek gerektiği açıktır. Oysa mahkemece, hesaplanan tazminattan, davacıya 2003 yılında bağlanan gelirin peşin değer tablosunda yazılı, peşin sermaye değeri indirilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Yapılacak iş; hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler dikkate alınarak davacının tazminatını belirleyen yeni hesap raporu almak, belirlenen zarardan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na 4447 sayılı Yasa'nın 16. maddesi ile eklenen ve 4759 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile değiştirilen ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak Kurumca bildirilen peşin sermaye değeri indirilmek ve ilk hükmü temyiz etmeyen davacı nedeniyle davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklarda dikkate alınarak bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre hesaplanacak peşin sermaye değeri getirtilerek hesaplanan miktardan indirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.