Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1430 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6841 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının primlerinin davalı şirket tarafından ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının...'da çalıştığı 5.10.2003-11.8.2006 tarihleri arasındaki günlere ait sigorta primlerinin davalı şirket tarafından ödenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 18.8.2008 tarihli dava dilekçesi ile.... İş Mahkemesinde dava açtığı,.... İş Mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalı Kurum vekilince yapılan yetki itirazı üzerine, 25.11.2008 gün ve 2008/544 E, 2008/820 K sayılı kararla, İstanbul İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği ve bu kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Uyuşmazlık, yetkisizlik kararının kesinleşmesini takiben HUMK 193/3 maddesi gereğince dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin taraflarca istenip istenmediği noktasındadır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan HUMK.’un 193/3 ve 193/4 maddelerindeki düzenlemeye göre “Her iki hâlde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Kanunda belirtilen ayrık hükümler saklıdır.” Somut olayda... Mahkemesinin 25.11.2008 tarihli yetkisizlik kararı davacı asil ile davalı Kurum vekiline tefhim olunmuş, davalı işveren vekiline ise 29.12.2008 tarihinde yokluğunda verilen karar usulünce tebliğ olunmuştur. Yetkisizlik kararına yönelik temyiz başvurusu yoktur. 6.1.2009 günü yasanın öngördüğü temyiz süresi sona ermiş ve karar 07/01/2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı 13.4.2009 havale tarihli dilekçe ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini istemiştir. Öte yandan temyiz süresinin son bulduğu ve kararın kesinleştiği 07/01/2009 tarihinden itibaren HUMK 193/3 maddesindeki 10 günlük başvuru süresinin 19/01/2009 günü sona erdiği açık ve seçiktir. Hal böyle olunca süresi içerisinde yetkili mahkemeye başvurulmadığının kabulü ile HUMK 193/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. .O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.