Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14168 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5241 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, sigorta başlangıç tarihinin 22/05/1990 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının .... sigorta başlangıç tarihinin 22.05.1990 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirttiği gerekçelerle davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi ile; "31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü getirilmiştir. Hukuk yargılamasında, mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi mevzuat yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o mevzuat hükümleri uygulanır. Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi, yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenir. Somut olayda, davanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesinin yürürlük tarihinden sonra açıldığı, dava açılmadan önce davalı Kuruma başvuru yapmanın gerekliliğine ilişkin bir şartın mevcut olduğu gözetilmeyerek, davacının kuruma başvurusu olup olmadığı araştırılıp kuruma başvurusu yoksa davanın Kuruma başvurmadan açıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.