Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14154 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10817 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 26.12.1984-10.01.2012 tarihleri arasında esnaf... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 26/12/1984-10/01/2012 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında.... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 12/04/2006-11/03/2008 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 12/04/2006-11/03/2008 tarihleri arasında vergi kaydının, 26/12/1984-10/01/2012 tarihleri arasında esanaf sicil kaydının ve 22/11/1982-03/04/2006 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını olu??turan, 1479 sayılı Yasa'ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ancak bu Kanuna göre zorunlu, sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. Aynı şekilde 8.5.2008 tarihli 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesinde, "Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. Davacının zorunlu sigortalılık koşullarına sahip olduğu dönemde ve 1479 sayılı Kanunun Geçici 18. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesinde belirtilen sürede zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescili yönünde herhangi bir talebi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.