MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının ve almakta olduğu gerçek ücretinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 2009 yılı Nisan ayı ile 13.06.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı dönemde almakta olduğu gerçek ücretinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın ispat edilemediğinden bahisle reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, somut olayda ücret olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı işçi, davalı işyerinde asgari ücretin üzerinde bir ücretle elektronik mühendisi olarak çalıştığını ileri sürmektedir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 29.04.2009-17.6.2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait .sicil numaralı işyerinde sigortalı çalışmalarının bulunduğu, davacının prime esas kazanç miktarlarının asgari ücret üzerinden Kuruma bildirildiği, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesine göre; sözleşmenin süresinin beş yıl olarak belirlendiği, ilk iki ayın deneme süresi olduğu, davacının deneme süresindeki ücretinin ise aylık 1000 TL olarak kararlaştırıldığı, tespite konu dönemde müfettiş raporu bulunmadığı, davalı şirketce ..hitaben yazılan 15.10.2009 tarihli yazıda davacının 2009 yılı Nisan ayından bu yana firmada Otomasyon mühendisi olarak çalıştığı ve net ücretinin 1900 TL olduğunun belirtildiği, emsal ücret araştırmasında davacının 13.06.2011 tarihi itibari ile alabileceği emsal ücretin aylık 1500 TL olabileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. 506 sayılı Yasa'nın 77. madde 1. fıkrasında prim hesabında gözönünde tutulacak kazançlar belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 80.maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 77/1. ve 79/10. maddesi olan bu tür davalarda, hizmetleri Kuruma bildirilen davacının aldığını iddia ettiği ücret konusu üzerinde durulmalı bildirilen sürenin evvelinde bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu m.288 de yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Kanun madde 3 B ve D de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı gözönünde tutulmalıdır. Yapılacak iş, davanın kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile davalı işyerinden davacıya ait ücret bordrolarını ve puantaj kayıtlarını celbetmek, imzalı olan ücret bordrolarında imzaya itiraz olduğu takdirde gerektiğinde imza incelemesi yaptırmak, keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve ..'nden emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.