Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 140 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5576 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere ve göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Davacılar murisi...'nın, 08.04.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaşamını yitirdiği olayda davacılar murisinin % 30 oranında, davalı işverenliğin % 70 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. B.K'nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde davacılar eş .... yararına hükmedilen 20.000.00-TL,Çocuk.... yararına hükmedilen 10.000.00-TL, anne-baba yararına hükmedilen 5.000.00'ar-TL ve davacı üç kardeş yararına hükmedilen 1.000.00-'er-TL manevi tazminatların az takdir edildiği ortadadır.3-Olayda, davacı eş yönünden istenilen maddi tazminat toplamı 138.672.00-TL ve çocuk... istenilen maddi tazminat toplamı 40.382.00-TL iken bu davalılar yönünden talep aşılarak HMK''nun 26. maddesine aykırı olarak davacı eş yönünden 177.165.84-TL ve çocuk Yönünden 46.951.34-TL maddi tazminata karar verilmesi de usule aykırıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. O halde, Tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.