MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, yaşlılık aylığından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primlerinin kesilmemesi gerektiğinin tespitine, haksız yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDavacı, yaşlılık aylığından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primlerinin kesilmemesi gerektiğinin tespiti ile haksız yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı adına 18.07.2008-30.09.2008 tarihleri arasında yaşlılık aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesilmesine dair davalı Kurum işleminin yerinde olduğundan bu talebin reddine, ancak Kurum tarafından tahakkuk ettirilen SGDP kesintisinin 6183 sayılı Yasaya göre yapılan bir takip bulunmadığından şimdilik 500.00 TL kesintinin davalı Kurumdan alınarak da vacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ortak bulunduğu Ltd. Şti’nin 2.2.2007 tarihinde kurulduğu, ticaret sicil kaydının 10.1.2014 tarihinde silindiği, yine ortak bulunduğu .Ltd. Şti’nin 12.8.1997-31.12.2014 tarihleri arasında ticaret sicil kaydının bulunduğu, Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığından 1.10.2008 ile 31.12.2008 tarihleri arasında SGDP borcu altında 580,90 TL kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 30. maddesi (29.01.2016 tarihli 6663 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önce) “….. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta oldukları aylıklarının % 10’u oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilâve edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz…” şeklinde düzenlenmiştir../..Şirket ortaklarının sigortalılığı tamamen resmi kayıtlara dayandığından bu sigortalılığın iptali ancak Yasadaki sona erme hallerinin gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda olanaklıdır. Bu nedenle şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının şirket ortaklığının devam etmesi nedeniyle SGDP kesilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işlemi yerinde olduğuna dair hüküm kısmı yerindedir, ancak Kurum tarafından bu şekilde ki prim alacaklarına yönelik 6183 sayılı Yasa kapsamında takip yapılmasına gerek olmamakla birlikte, 5510 sayılı Yasa’nın 30. maddesi gereği Kurumun kendiliğinden kesinti yapması hukuka uygundur.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.