Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13908 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9262 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 30/03/2010-28/02/2011 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalılığının iptaliyle yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 30.03.2010- 28.02.2011 tarihleri arasında çakışan ...sigortalılığının iptali ile bu sürelerdeki SSK' lı çalışmalarının geçerli olduğunun tespiti ile, 24.12.2013 tarihli tahsisi talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması talebi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının ekonomik olarak yaşamını sürdürdüğü sigortalılığın .... olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 30/03/2010 - 28/02/2011 tarihleri arasında ... (4-b) sigortalılığının iptaline, 01/01/2014 tarihinden itibaren 4A(.... ) kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 02.08.1999- 29.09.1999, 30.03.2010- 06.06.2011, 07.06.2011- 23.07.2012, 24.07.2012- 04.04.2013, 05.04.2013- 23.12.2013 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi) kapsamında, 01.01.1998- 02.08.1999, 30.09.1999- 28.02.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi) kapsamında ... sigortalılığının olduğu, ancak prim borcu bulunduğundan 01.01.1998 tarihinde başlayan sigortalılığı aynı tarih itibariyle durdurulup 01.05.2008 tarihi itibariyle tekrar başlatılarak 24.02.2011 tarihine kadar devam ettiği, davacının 24.12.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı kurumca... hizmeti ile çakışan 30.03.2010- 28.02.2011 tarihleri arasındaki 332 gün SSK hizmetinin iptal edildiği, bu nedenle tarım bağ-kur sigortalılığından sonra 1260 gün sigortalı hizmeti bulunmadığından yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi) ile 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 4/b-4 maddesi ile "tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını", 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi "tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği" 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” bildirilmiş, ihtilaflı dönem itibariyle uygulanması gereken 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53/1 maddesinde "Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı" bildirilmiştir. 03.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1. maddesinde ise "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı" belirtilmiş ve aynı yasanın Geçici 33. maddesinde ise "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz” hükmü getirilmiştir. 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi ile "diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona ereceği" düzenlemesi ile... sigortalılığı ile 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaların çakışması halinde 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalara üstünlük tanınacağı açıkça düzenlenmiştir. 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle de aynı ilke benimsenmiş olup aynı Yasanın geçici 33. maddesiyle 01.03.2011 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı hükmünün getirilmiş olmasına göre ihtilaflı dönem olan 01.07.2008 –21.03.2011 tarihleri arasında, 2926 sayılı Yasa ve 01.10.2008 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi kapsamında uygulama yapılmalı ve bu kapsamda da çakışan sigortalılıklarda daha önceden başlayan sigortalılığa değer verilmelidir. Somut olayda, mahkemece yukarıda madde metninde belirtilen hususlar dikkate alınmadan sonucu gidilmesi hatalı olmuştur. Zira, davacının 01/10/2008 tarihi itibariyle önceden gelen sigortalılığı.... sigortalılığıdır. Aynı zamanda davacının tarımsal faaliyetine ilişkin geliri olmadığı iddiası bulunduğundan, davacının tarımsal faaliyetinin 5510 sayılı Yasanın 6. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında kalıp kalmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlık konusu olan dönemde, davacının tarımsal faaliyetini devam edip etmediği, tarımsal faaliyeti devam etmekte ise davacının, yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 s.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirmek, davacının sigortalılığı gerektirir tarımsal faaliyetinin bulunduğunun tespiti halinde çakışan dönem olan 30.03.2010- 28.02.2011 tarihleri arasında, davacının önceden başlayan sigortalılığı 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık olduğundan, bu dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalılığı kabul edilerek, bu dönemde davacının 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki çakışan sigortalılığının iptali talebinin reddine ve buna göre yeniden değerlendirme ve hesaplama yaparak yaşlılık aylığının şartlarının tamam olup olmadığına karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.