Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13890 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9655 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni geciktirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, sigortalının meslek hastalığından fark maluliyeti nedeniyle maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, % 58.8 fark maluliyet nedeniyle 77.249,42 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 04.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 13.06.2014 tarihli hüküm ile davacı yararına 63.104,28 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği, iş bu hükmün davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 20.10.2014 tarihli ilamı ile iş sağlığı ve güvenliği konularında uzman bilirkişilerden kusur raporu alınmak üzere bozulmasına karar verildiği, bozma ilamından sonra tarafların kusur durumlarının tespiti için kusur raporu ve 11.01.2015 tarihli hesap raporu alınarak asıl dava ve birleşen davaların kabulüne dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİB Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan .. Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.Somut olayda, 13.06.2014 tarihli karara karşı davacı tarafın temyiz isteminde bulunmaması ve kararın davalı taraf yararına bozulmasına karar verilmesi nedeniyle hüküm altına alınan tazminat miktarının davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu anlaşıldığından, 13.06.2014 tarihli ilk hüküm ile karar altına alınan tazminatı aşacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.