Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1386 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9738 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı karşı davalı, kesilen yetim aylığının tekrar bağlanması gerektiğinin tespitiyle, biriken aylıkların tahsiline, davalı karşı davacı yersiz ödenen yetim aylığının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin davacı karşı davalının davasının kabulüne, davalı karşı davacının davasının reddine karar vermiştir.Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının kesildiği tarih olan 20/06/2010 tarihinden itibaren yeniden bağlanması ve bu tarihten beri ödenmeyen aylıkların ödeme tarihleri itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi ve birleşen dosyada yersiz ödenen aylıkların davacıdan tahsili istemine ilişkindir.Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacının.... sigorta sicil numaralı....'dan dolayı .... tahsis numarası ve... tahsis numarası ile almakta olduğu aylığın kesilmesine ilişkin davalı kurum işleminin iptaline davacının kesilen aylığının kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına ve bu tarihten itibaren ödenmeyen aylıkların ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosyadaki davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hakkında verilen boşanma kararı 26/03/2003 tarihinde kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 20/06/2010 tarihi itibariyle kesilerek, 20/10/2008-19/06/2010 tarihleri döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.Somut olayda, davacı... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2003 tarih ve 2 2003/41 Esas, 2003/61 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmıştır ve karar 26/03/2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 17/03/2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı kesilerek, Kurumca, kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonra, 20/10/2008 sonrası ödemeler borç kaydedilmiştir.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.Dosyada bulunan Nüfus Müdürlüğü ve Seçim Müdürlüğünün yazısında ve Jandarma tarafından yapılan Kolluk araştırmasında davacının.... Köyü ... Mevkii No 14'te ve boşandığı eşinin aynı köy ... Mevkii No 53'te oturdukları belirtilmiş ve duruşmada dinlenen tanıklar davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşamadıklarını beyan etmiş iseler de Kaymakamlık tarafından yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen 10/01/2010 tarihli tutanakta aralarında davacının ve boşandığı eşinin de bulunduğu kişilerin boşandıkları halde birlikte yaşamaya devam ettikleri bildirilmiş olup tutanakta köy muhtarı ..., 1. aza ... ve 2. aza ...'un imzaları bulunmaktadır. Ayrıca 17/03/2010 tarihli...Kontrol Memuru Raporunun ekinde bulunan ifadesinde köy muhtarı ... davacı ve boşandığı eşinin beraber yaşadıklarını bildirmiştir. Adı geçen kişiler duruşmadaki beyanlarında farklı ifade vermiş olmalarına rağmen davacı ve eşinin önceleri beraber yaşadıklarını daha sonra ayrı yaşamaya başladıklarını ancak ayrı yaşadıkları tarihi tam olarak hatırlamadıklarını beyan etmişlerdir. Tüm bu hususlar ve 17/03/2010 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun aksi ispat edilememiştir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; Kurum İşleminin iptaline yönelik asıl davanın reddi ile Kurum tarafından açılan davanın kabulü gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı/karşı davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.