MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Davacı, maluliyetinin tespitiyle kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının maluliyetinin tespiti ile devamına davalı Kurum işleminin iptaline, aylığın iptal edildiği tarihten itibaren birikmiş maaşı ile birlikte davacıya aylık bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı niteliktedir.Dairemizin 09.02.2015 tarihli 2014/4036E, 2015/1950K sayılı ilamı ile davacının maluliyetinin başlangıç tarihinin tespiti bakımından araştırma yapılması gerektiğinden davanın reddine dair kararın bozulduğu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 14.01.2016 tarihli kararı ile davacının maluliyetinin bulunmadığını bildirdiği, davacının 22.03.2016 tarihli dilekçesi ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağl??k Kurulu'nun 23.12.2011 tarihli raporunda belirlenen maluliyet başlangıç tarihini kabul ettiklerini beyan ettiği mahkemece bu kez Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun söz konusu raporunun davacıya aylık bağlanması için yeterli olduğu gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece davacının 22.09.2011 tarihinden itibaren malul sayılmasına ilişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 23.12.2011 tarihli raporu uyarınca bir karar vermek gerekirken dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmış olması hatalıdır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.