MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, murisi 'ın geçirmiş olduğu vefat olayının iş kazası olduğunun tespitine, davalı kurum teftiş kurulu raporunun iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacı murisinin 06/04/2003 tarihinde... Cumhuriyeti'nde iken geçirmiş olduğu kalp krizi nedeniyle vefat etmesi olayının iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde iş kazasının tanımı yapılmış, devamı maddelerinde sağlanan yardımlar ve işverenin yükümü düzenlenmiştir. Bir olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın nihayetinde 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması sonucu doğabileceği gibi, diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir. Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.Öte yandan, Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve ..de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. geçici bir görev ile yurtdışındaki işyerine götürülmesi veya Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.506 sayılı Yasa'nın 86.maddesine göre, Kurum 2 nci ve 3 üncü maddelere göre sigortalı durumunda bulunmayanların . Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (İş kazalariyle meslek hastalıkları), (Hastalık), (Analık), (Malullük, yaşlılık ve Ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir.(Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40. md.) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak şartıyla kendilerinin belirleyeceği miktarın % 30'udur.Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.(Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40. md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden .. işçilerine istekleri halinde 85 inci madde hükümleri uygulanır.506 sayılı Yasa'nın 7.maddesinde yer alan " İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu Kanun'da yazılı hak ve yükümleri bu görevi yaptıkları sürece de devam eder” hükmü yer almaktadır. 506 sayılı Yasa nın 7. maddesi ile aynı yönde düzenleme getiren 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin g bendinde ise; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen.. işçilerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki ..e yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı” belirtilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 11/11/1980 tarihinde sicil no lu) de ilk olarak işe başlayacağına ilişkin olarak düzenlenen bildirgenin 01/12/1980 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacı murisine ait hizmet cetvelinde 11/11/1980-06/04/2003 tarihleri arasında muris adına Kurum'a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin 27/06/2001-30/09/2009 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu, davalı işyeri ile davacı murisi arasında 03/05/2002 düzenlenme tarihli hizmet sözleşmesinin 2. maddesinin “ ... yurt dışında bulunan başka işyerlerine gönderilmesi halinde, gönderildiği işyerlerine giderek çalışmayı ve işverenin nakil hakkını kayıtsız şartsız kabul eder” hükmünü içerdiği, ölüm ile neticelenen olayın murisin...'da davalı nezdinde aşçı yardımcı olarak çalışır iken işyerinin yemekhanesinde yemek dağıtımı esnasında gerçekleştiği, Kurum'un 07/05/2009 tarih ve 105835 /inc12 no lu raporu ile, “meydana gelen ölüm olayının iş kazası olmadığı”nın belirtilmiş olduğu, alınan bilirkişi heyet raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; olay tarihinden önce davacı murisi ve davalı işyeri arasında hizmet sözleşmesinin olduğu, ölüm olayı tarihi olan 06/04/2003 tarihinde de davalı işyerince davacı adına Kurum'a hizmet bildiriminde bulunulduğundan davacının kaza anında davalı işyeri nezdinde geçen çalışması sabit olup, davalı işyeri açısından meydana gelen kaza olayı iş kazasıdır. Bununla birlikte davalı işveren ile Kurum arasında malullük, yaşlılık ve ölüm kollarında topluluk sigortası sözleşmesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının davalı şirket tarafından geçici görevle... Cumhuriyeti'ne gönderildiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gibi, ölüm olayının meydana .. ile .. arasında ..Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan ...Sözleşmesi de mevcut değildir. Davalı işveren ile Kurum arasında topluluk sigortası bulunmadığından olay, davalı Kurum yönünden 506 sayılı Yasa'nın 11.maddesi uyarınca bir iş kazası olmayıp Mahkemece Kurum hakkında davanın kabulüne dair karar verilmesi hatalıdır.Yapılacak iş, davacı murisinin... Cumhuriyeti'nde meydana gelen ölüm olayın iş kazası olduğu tespiti isteminin davalı işyeri açısından kabulü ile davalı Kurum açısından reddine dair karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan. iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.