MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 01/01/1987 tarihinden itibaren.... sigortalısı olduğunun tespitiyle prim borçlarına getirilen yapılandırılmadan faydalanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, ...sigortalılık tescilinin 01.01.1987 Tarihinde yapıldığını, 20.03.1988 tarihinde .... sigortalılığının durdurulduğunu beyanla davalı Kurum işleminin iptali ile 01.01.1987 tarihinde başlayan T...sigortalılığının aralıksız ve kesintisiz devam ettiğinin, prim borçlarına getirilen yapılandırmadan faydalanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının 26.03.1987 tarihli başvurusu üzerine 01.01.1987 tarihinde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının sağlandığı, davalı Kurum'a verdiği dilekçe ile Tarım İşi Bırakma Formunda 20.03.1988 tarihinde çiftçiliği bıraktığını beyan ettiği, buna istinaden 20.03.1988 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulduğu, 2926 sayılı Kanun'un 6/a bendine göre davacının tarımsal faaliyetine son verdiğini beyan ettiği tarih itibariyle sigortalılığının sona erdiği, bu tarihten sonra da tescil için başvurusu, sattığı ürün bedelinden yapılan prim kesintisi veya tescil yerine geçen herhangi bir prim ödemesinin de bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum tarafından, davacının 19.01.2015 tarihli dilekçesine; 26.03.1987 tarihli müracaatı ile 01.01.1987 tarihinden itibaren sigortalılığının başladığının ve 04.04.1988 tarihli dilekçe ile tarımsal faaliyetine son verdiğini beyan ettiğinden sigortalılığının 20.03.1988 tarihinde sonlandırıldığının anlaşıldığını, yeniden geriye dönük sigortalılık alabilmesinin mümkün olmadığını bildirdiği, davacının 20.11.1995 – 11.04.2009 tarihleri arasında kooperatif kaydı, 08.08.2001 tarihinden beri devam eden ziraat odası kaydı, yaklaşık 36 dönüm fıstıklığı olduğu, davacı tanıkları tarafından; davacınn 1987 yılından beri tarımla uğraştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş ....hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre; bu Yasa'ya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan Yasa'nın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından... sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu Yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek .... ...’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği.... Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Somut olayda; davacı 26.03.1987 tarihli dilekçesi ile 01.01.1987 tarihi itibari ile tescil edilmiş olup eski tescillidir. Bu itibarla mahkemece; sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemeyeceği göz ardı edilerek, davacının tescil tarihinden itibaren tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği ayrıntılı bir şekilde araştırılmadan, anılan gerekçelerle sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak talep edilen dönemde öncelikle yukarıda anılan maddede belirtilen kayıtların olup olmadığını söz konusu kuruluşlardan sormak, davacının üzerine kayıtlı taşınmazları kullanıp kullanmadığını belirlemek, yine talep edilen dönemde görevli köy muhtarı ve azaları ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişileri belirleyip tanık olarak dinlemek, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığını, arazi kiralayıp kiralamadığını tespit etmek, ayrıca zabıta tahkikatı ile de ayrıntılı araştırma yapmak, davacının nerede ikamet ettiğini tarihleri ile birlikte ilgili nüfus müdürlüğünden sormak, buradan gelen sonuca göre davacının ikamet adresi veya adreslerinde zabıta tahkikatı yaparak, hangi tarihlerde nerede tarımsal faaliyette bulunduğunu belirlemek, davacının.... sigortalısı olarak tescil edildiği tarihten itibaren tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği hususunda ayrıntılı araştırma yapmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.