Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13776 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26321 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi.Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı işyeri nezdinde 27.10.1999-20.04.2006 tarihleri arasında Kurum'a bildirilmeyen günlerinin sigortalılık süresi olarak tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “davacının 27.10.1999-30.11.2001 tarihleri arasındaki döneme yönelik davasının husumet nedeniyle reddine, davacının davasının kısmen kabulü ile .. sicil numaralı ...'nin davalıya ait .. sicil numaralı işyerinde 01.12.2001-10.11.2003 ve 18.07.2003-10.05.2004 tarihleri arasında 814 gün çalıştığı, bu çalışmasının 370 günlük kısmın kuruma bildirildiği, 444 günlük çalışmasının ise kuruma bildirilmemiş olduğunun ve bu çalışmalarının asgari ücret üzerinden olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalılar nezdinde Fırın Doldurma İşçisi olarak görev yaptığı, davacıya ait hizmet cetvelinde tespiti talep olunan dönem içerisinde 27/10/1998-20/06/2002 tarihleri arasında ...sicil no lu işyerince, 11/04/2003-20/04/2006 tarihleri arasında .. sicil no lu ... Yeni Örnek ünvanlı işyerince hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı.. sicil no lu davalı işyerinin 01/12/2001 tarihinden itibaren tuğla imalatı faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alınmış olduğu, 01/01/1999-30/11/2000 tarihleri arası .. sicil no lu .. ünvanlı işyerine , 01/12/2001-31/12/2003 tarihleri arası .ye, 01/01/2005-30/04/2006 tarihleri arası .. sicil no lu Yeni Örnek .. Ünvanlı işyerine ait dönem bordrolarının getirtildiği, 2003/6-2006/4 arası davacıya ait davacının imzasını taşımayan ücret pusulalarının dosyaya sunulduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duurşmalarda dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının bordrolu çalışanlar olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacıya ait hizmet cetvelinde davacı adına ihtilaf konusu dönem içerisinde 41477, 55225 sicil no lu olmak üzere 2(iki) farklı işyerince hizmet bildiriminde bulunulmuş olup Mahkemece dava konusu 27.10.1999-20.04.2006 tarihleri arası dönemin, 27.10.1999-30.11.2001 tarihleri arası dönemin farklı bir tüzel kişi ve ayrı bir .. dosyası ile ilgili olduğundan husumet nedeniyle reddolunarak davalı .. sicil no lu işyerinin Kanun kapsamına alınmış olduğu tarih olan 01/12/2001 tarihinden son olarak davalı işyerinden çıkışının yapıldığı 20/04/2006 tarihi arasında, işe giriş çıkış tarihleri arasında yapılan kısmı bildirimler dışlanarak bildirimin yapılmadığı kesintili dönem içerisinde davacının ayda 30 günlük üzerinden asgari ücretle çalıştığının kabulü ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Duruşmalarda dinlenen tanıkların da dava dışı..ünvanlı işyerinden hizmetlerinin bildirildiği görülmektedir. Bu işyerleri arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı belirlenmeksizin, işyerlerinin hangi dönem içerisinde faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olduğunun araştırılmaksızın, ihtilaf konusu dönem içerisinde birden fazla işyerinde geçen davacıya ait hizmetlerin hangi süreler içerisinde, hangi işyerinde geçtiğinin hükmün infazında tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça ortaya konmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacıya davalılara ait işyerlerinden hangisinde, hangi süreler içerisinde çalıştığını açıklatmak, gerektiğinde hizmet bildiriminde bulunulmayan dönem içerisinde farklı işverenlikte geçen hizmetlerinin bulunması halinde bu işyerini de taraf haline getirmek suretiyle Kurum'dan hizmet cetvelinde ihtilaf konusu dönem içerisinde bildirimde bulunan işyerleri ile dosyaya sunulu dönem bordrolarının verildiği işyerlerine ait tescil kayıt ve belgelerini getirtmek, bu işyerleri arasında organik bağlantı bulunup bulunmadığını belirlemek için ilgili T.. Memurluğu'ndan işyerlerine ait tescil belgelerini getirtmek, gelen yazı cevabı ile birlikte tüm deliller değerlendirilip ihtilaflı dönemde davacının davalı işyerlerinde geçen çalışmasını, kesintisiz olup olmadığını tereddüte yer vermeyecek şekilde belirleyip davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerektiğinde araştırma genişletilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı taraf vekililerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan . ...'ne iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.