MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının gaipliğine karar verilen eşinden dolayı yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile “Davacının gaipliğine karar verilen eşinden dolayı 01.04.2012 tarihi itibari ile ölüm sigortalı kolundan aylığa hak kazandığının tespitine” karar verilmiştir. Doyadaki kayıt ve belgelerden; ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 30/03/2012 tarih 2011/460 Esas ve 2012/202 Karar no lu ilamı ile uzun süredir kendisinden haber alınamaması nedeniyle davacının eşi olan “...09/06/1964 doğumlu...'ın gaipliğine” karar verildiği, gaipliğine karar verilen sigortalının 04/11/1980 – 01/11/2000 tarihleri arasında 5792 gün.. lı hizmetinin, 12/07/2001-01/11/2002- 28/03/2005-30/06/2007 tarihleri arasında ..-.hizmetinin olduğu, 36.162.16 TL ..lılık prim borcunun bulunduğu, davacının 11/04/2012 tarihli tahsis talebinde bulunduğu, Kurum'un yazı cevabı ile “gaip olan sigortalı... 'ın ana para 10.510 TL ve gecikme zammı 29.442,39 TL olmak üzere toplam 39.953,28 TL prim borcu olduğu, yaklaşık 7000 gün sigortalılığının olduğu 9000 gün şartını yerine getirmesi halinde 4/B.. emekliliğine hak kazanabileceği”nin Mahkemeye bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 35. maddesi, 506 sayılı Yasa'nın 35.maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 97.maddesidir. Buna göre Türk Medeni Kanun'un 35. maddesi ile “ ....mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur." düzenlenmesini içermektedir. 506 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ile “ Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlayacağı” belirtilmektedir. 5510 sayılı Yasa'nın 97/ 1. maddesi ile “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” denilmekle 506 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ile aynı yönde düzenleme getirilmiştir. Bunula birlikte 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesinin 2. fıkrası ile “Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz.” denilmektedir. Bu takdirde haklı sebebiSomut olayda; Mahkemece gaipliğine karar verilen ...4.Asliye Mahkemesi'nin 30/03/2012 tarihli ilamı esas alınmak suretiyle davacının eşinden dolayı 01/04/2012 tarihi itibariyle ölüm aylığına hak kazandığına karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa madde 99 ve 5510 sayılı Yasa madde 97 uyarınca davacının eşinin gaipliğine karar veilmesi nedeniyle bağlanması gereken ölüm aylığı, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar ise de 5510 sayılı Yasanın 97.maddesinin 2.fıkrasına göre davacının eşi hakkında açmış olduğu gaiplik davasının 30/03/2012 tarihinde karara bağlandığı gözetildiğinde, Kurum'a müracaat etmemesinin haklı bir sebebe dayandığının anlaşılmasına göre davacıya 5510 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması gerekir iken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK'nun 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Mahkemece verilen 2013/244 Esas ve 2014/246 Karar sayılı, 17/06/2014 tarihli hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “01.04.2012” rakam ve harflerinin çıkartılarak, yerine “01.10.2008” rakam ve harflerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.