MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tescilinin yapılmasına, 27/07/1999 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 27.07.1999 tarihine kadar... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ....’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. ... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ...'ın kimlik bilgilerinin 01.03.1963 ... doğumlu, ... ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı, baba adı ... ... ve anne adı ... şeklinde olduğu; ... ilçesinde ... Mahallesinde nüfusa kayıtlı 01.05.1956 .... doğumlu ... ve ...'den olma başka bir ...'ın daha bulunduğu....isimli firmanın müstahsil listelerinde 31.01.1999-31.08.1999 tarihleri arasındaki alımlarda üreticinin “..., baba adı..., ... Köyü, 1940 doğumlu” olarak belirtildiği, aynı firmanın 2003/6.ayına ilişkin müstahsil listesinde üreticinin “1956 ... doğumlu ...” olduğunun belirtildiği, davalı Kurumun ibraz edilen kesinti listelerinde kimlik bilgilerinin eksik olması, uyuşmaması sebebi ile davacının ... sigortalılığının 07.11.2014 tarihinden itibaren başlatıldığı, nüfus müdürlüğünün 1940 ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı başka bir ...'ın bulunmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, her ne kadar tevkifat listesindeki doğum tarihinin davacının doğum tarihi ile örtüşmediği anlaşılsa da tevkifat listesinde belirtilen 1940 yılında doğmuş başka bir ...'ın bulunmaması ve doğum yeri ve baba adının davacının kimlik bilgileri ile aynı olması karşısında 1999/1-8.aylarındaki ürün teslimlerinin davacıya ait olduğunun kabulü ile davacının 01.02.1999 tarihinden talebi ile bağlı kalınarak 27.07.1999 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.