Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13677 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4735 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Sivas İş MahkemesiTARİHİ: 03/12/2007NUMARASI: 2007/50-2007/654Davacı, 30.6.1986-1.5.1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacının temyizine gelince;Dava, davacının 30.06.1986 ile 01.05.1997 tarihleri arasında SSK.'na tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulu ile davacının 01.12.1996-01.05.1997 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığına karar verilmişsede varılan sonuç doğru değildir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının köy muhtarlığınca düzenlenen 11.11.1985 tarihli bildirge üzerine davalı Kurumca re’sen 01.12.1985 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, SSK. hizmet cetvelinden ihtilaf konusu dönemde 01.07.1986-30.07.1986 tarihleri arasındaki 30 günlük çalışmasının bulunduğu ve durumun davalı Kurumca öğrenilmesi üzerine de sigortalılığının 30.06.1986 tarihinden itibaren iptal edildiği görülmüştür.Davacının ihtilaflı dönemde tek prim ödemesi 21.11.1996 tarihinde yapılmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden.Ziraat Odası kaydının 1999 yılında başlayıp halen devam ettiği Tarım Kredi Kooparatif kaydının ise 20.09.2005 tarihinde başlayıp halen devam ettiği anlaşılmaktadır..Mahkemece yapılan zabıta araştırmasında ise davacının 30.06.1986-01.05.1997 tarihleri arasında ziraat işiyle uğraşmadığı geçimini inşaat ustalığı yaparak temin ettiği tesbit edilmiş olup tutanak adı geçen muhtar M.E. Talimatla alınan ifadesinde davacının 1986-1997 tarihleri arasında çoğunlukla ceza evinde bulunduğunu ziraatla uğraştığını hiç görmediğini ve ceza evinde bulunmadığı dönemlerde geçimini inşaat ustalığı ile sağladığını bildirmiştir.Ancak dinlenen diğer tanıklar R.E.A.S.,K.K.A.O.Ş. davacının zaman zaman duvar ustalığı yapmakla beraber hayatını tarımsal faaliyetten kazandığını bildirmişlerdir.Bu duruma tanık ifadeleri arasında çelişki giderilememiştir.Davacı re’sen tescil ile 01.12.1985 tarihinde zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı statüsüne girmiş bulunmaktadır.İhtilaflı dönemde çakışan SSK sigortalılığı ise 01.07.1986-30.07.1986 tarihleri arasında olup uzun süreli kesintisiz çalışma niteliğinde değildir.Mahkemece bu durumda yapılacak iş ihtilaflı dönemin tamamında görev yapan ilgili köy muhtar ve azaları tesbit edilerek davacının tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı hiçbir kuşku ve tereddüde yer verilmeyecek şekilde tesbit edilerek davacının aldığı hürriyeti bağlayıcı cezalar nedeniyle ceza evinde kaldığı süreler ve SSK’na tabi çalışma süreleride gözetilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.