Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13640 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11017 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, 2009-2014 yılları arasında ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı asil üye olarak görev yapmış olan davacının , Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın prim borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davacının taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına başlatılan takipte, davaya konu Kurum'un prim, idari para cezası, işsizlik sigortası prim ve damga vergisi borçlarına ilişkin olarak düzenlenen ödeme emirlerinin en eski tarihli borç döneminin 2010/10; en yeni tarihli borç döneminin 2012/08. dönemine ait olduğu, ödeme emirlerinin davacıya 02/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın 07/03/2016 tarihli yazısı ile davacının 14/04/2009 tarihinde Çiftçi Malları Koruma Meclis Başkanlığı'na asil üye olarak seçildiği, görev süresinin 06/05/2014 tarihinde sona erdiği, bu süre içerisinde çeşitli görevlerde bulunduğu hususlarının Mahkeme'ye bildirildiği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık, davacının prim borçlarının tahakkuk ettiği dönemde Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nı temsil ve ilzama yetkili olup olmadığı, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın prim ve vergi işlemlerini doğrudan yürütme ve bu alanda emir ve direktif verme yetkisinin bulunup bulunmadığının tespitiyle Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın pirim borçlarından sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesi ve 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.Davanın yasal dayanaklarını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesinde Kurum'un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun'da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum'a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesine göre ise; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerin mal varlıklarıyla sorumlu olacağı öngörülmüştür.Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 5510 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 5510 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik Özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 5510 sayılı Özel Yasa'nın 88.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip, Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisi kendisine bırakılan kimselerden olduğunun tespiti halinde asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde usulsüzlük bulunamayacağı açık olup davacının kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağının kabulü gerekir.Yapılacak iş; 506 Sayılı Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip olup olmadığını, kendisine Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisinin bırakılıp bırakılmadığını hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek bir biçimde araştırarak tespit etmek ve Mahkemece sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı asilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.