MAHKEMESİ: Ağrı 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 21/11/2006NUMARASI: 2005/454-2006/569Davacı, murisinin iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacılar ile davalılardan Ağrı Huzurevi Müdürlüğüne İzafeten Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin uğradıkları maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istem kısmen kabul edilmiştir.Bu tür uyuşmazlıklarda, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer yermeksizin araştırılıp saptanması gerektiği söz götürmez. 506 sayılı Yasa'nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum’ca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir. Dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahibi davacılara gelir bağlanmamış olduğundan bu yön, hak sahiplerinin tazminat hakkını doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle hak sahiplerine; gelir bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmaları ve gelir bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine dava açmaları bakımından önel verilmesinde yasal zorunluluk vardır. Başka bir anlatımla, hak sahipleri tarafından Kurum aleyhine açılan davada, 506 Sayılı Yasanın 24.maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda; hak sahiplerne, gelir bağlanamayacağı, hak sahiplerinin, destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkına sahip olmayacağı açık-seçiktir. Bu konuda yapılacak iş davacılara, Sosyal Sigortalar Kurumu’na, iş kazası sigorta kolundan ölüm aylığı bağlaması için müracaatta bulunmaları, çıkacak sonuca göre gerekirse işvereni ve Sosyal Güvenlik Kurumunu hasım göstermek suretiyle tespit davası açmaları için önel vermek ve çıkacak sonuca göre hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler dikkate alınarak tazminat miktarını belirlemek, belirlenen bu zarardan hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak kurumca bildirilen peşin sermaye değeri indirilmek suretiyle karar vermektir.2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 7 nci maddesinde işverenin bir işçiyi rızasını almak suretiyle iş görme edimini yerine getirmek suretiyle geçici olarak devrettiğinde geçici işilişkisinin gerçekleşmiş olacağı, devreden işverenin ücret ödeme yükümlülüğünün devam edeceği, geçici iş ilişkisi kurulan işverenin, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve Sosyal Sigortalar primlerinden işveren ile birlikte sorumlu olacağı, yine 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesinde; sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı bildirilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan ve davalı N.Tek.San.Tic.A.Ş.’nin işçisi olan Y.A.’ın, işvereni olan bu şirketçe görevlendirilmesi üzerine Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ağrı Huzurevi Müdürlüğü’nde çalışırken, anteni düzeltmek için çıktığı çatıdan karları temizlerken düşerek öldüğü anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı N.Teks.San.Tic.A.Ş.’nin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7 nci maddesine ve 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesine göre ödünç işçi veren ve hatta ücretini de kendisi ödeyen aracı işveren olarak davaya konu iş kazasından dolayı hak sahiplerine karşı sorumluluğunun bulunduğu tartışmasızdır.Mahkemece hükme esas alınan 30.05.2006 günlü bilirkişi kurulu raporunda; kaza nedeniyle ölen işçinin % 45 ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ağrı Huzurevi Müdürlüğü ve Müdürünün % 55 oranında kusurlu oldukları ve N. Tek.San.Tic.A.Ş.’ne ise işveren olarak sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle kusur atfedilmediği belirtilmiştir.Bilirkişilerin davalı N.Teks.San.Tic.A.Ş.’nin işveren olmadığı için sorumsuzluğuna ve kusursuzluğuna ilişkin değerlendirmelerinin dosya kapsamına uymadığı açıktır. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin, işçilerinin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur. Kaza nedeniyle ölen Y. A.’ın, davalı N. Teks.San.Tic.A.Ş.’nin işçisi olduğu ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ağrı Huzurevi Müdürlüğü’nde görevlendirilerek ücretinin bu işveren tarafından ödendiği Ceza davasında dinlenen tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır.Bu durumda Mahkemece hükme esas alınan İş Kanunu’nun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle kusur bilirkişilerden alınan oluşa uygun kusur raporunda ölen işçinin % 45 ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ağrı Huzurevi Müdürlüğü ve Müdürünün % 55 oranında kusurlu bulunduğu ve dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat istemleri davalılardan müştereken ve müteselsilen istendiğine göre, davacılar yararına hükmedilen tazminat miktarından diğer davalı N.T.San.Tic.A.Ş.’nin de % 55 kusur oranından diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıkça ortadadır.Buna rağmen “davalı N. Teks.San.Tic.A.Ş. hakkındaki davanın reddine” karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.3- Kabul şekline göre de, dava dilekçesinde faiz başlangıcı olarak kaza tarihi belirtilmiş olmasına rağmen, Mahkemece, dava tarihi ve ıslah edilen miktarlar yönünden de ıslah tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak esas alınması da hatalı olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 31.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.