Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13592 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 15902 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi: Eskişehir İş MahkemesiTarih: 19.07.2006No: 1189-721Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkeme, bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, sigortalının ölümü ile geçirmiş olduğu iş kazası arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 16.10.2001 tarihli kararında, sigortalının ölümünün geçirdiği iş kazası ile ilgisi olmadığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu’nun 06.10.2004 tarihli raporunda ise, kaza anına kadar aktif yaşamını sürdüren sigortalının kazada yaralanarak gelişen komplikasyonlarla hiç iyileşemeden öldüğü dikkate alındığında geçirdiği kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu belirtilmiştir. Davalı tarafın, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu’nun raporuna itirazı da dikkate alınarak, söz konusu raporlar arasındaki açık çelişkinin giderilmesi için, 28.06.1976 gün ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere, 506 Sayılı Yasa’nın 109. maddesindeki prosedür doğrultusunda, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınması gerekir.Mahkemece yapılacak iş, sigortalının daha önce tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarındaki tüm bilgi ve belgelerin celbi ile dosyanın, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmek suretiyle sigortalının ölümü ile geçirmiş olduğu iş kazası arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı saptanmak ve oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.2-Kabule göre de, davacı M.A. vekilinin maddi tazminat yönünden verdiği 05.04.2006 tarihli ıslah dilekçesi gözönünde tutulmaksızın, anılan davacı için dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminat miktarının esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.