Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13524 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20723 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDavacı, davalı işyerinde 2007/Ocak- 04/04/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlık davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasındadır.Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 27. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkını teminat altına almıştır. HMK’nın 27. maddesine göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gereklidir. Usulüne uygun davet edilen davacı , davasını takip etmek istiyorsa bizzat ya da vekili vasıtasıyla duruşmaya katılmalıdır. Eğer duruşma günü celseye katılma imkanı yoksa buna ilişkin mazeretini bildirmeli, belgelemeli ve duruşma gününün kendisine bildirmesi için gerekli giderleri de yatırmalıdır. Davalı taraf ise, yargılamaya katılmak istemiyorsa ve savunma yapmayacaksa katılmak zorunda değildir. Bu durumda davayı inkar etmiş sayılır; davayı takip etmek isteyip de buna imkanı yoksa bu durumu dilekçesi ile bildirmeli, belgelemeli ve tebliğ giderlerini de yatırmalıdır. Görüldüğü üzere, duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan tarafın bu mazeretini bildirip belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağı bulunmaktadır. Somut olayda; davalı işveren vekilinin 16/09/2015 tarihli mazeret dilekçesi ile ... Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/879 E. Sayılı dava dosyasında hazır bulunması gerektiğinden eldeki davada yapılacak olan 17/09/2015 tarihli duruşmaya katılamayacağını belirterek mazeretinin kabulü ile duruşma sonucunu UYAP'dan öğrenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı işveren vekiline celse arasına sunulan bilirkişi raporu tebliğ edilmeden davalı şirketin savunma hakkını kısıtlar şekilde yargılama sona erdirilip hükmün tebliğ edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin tüm ve davalı işveren vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ...'e iadesine 01/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.