Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13448 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22219 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 03/08/2012-27/01/2015 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, 03.08.2012 – 27.01.2015 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun’a göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı Kurum tarafından 01.06.2006 – 03.08.2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının teslim ettiği ürünlerden ilk olarak 1999/Mayıs ayında Bağ-Kur prim kesintisi yapıldığı, daha sonra da 2006 – 2015 yılları arasında her yıl prim kesintisinin bulunduğu, davacının 31.10.1984 tarihinden beri devam eden kooperatif kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun’da, 506 sayılı Kanun’un 79. maddesindeki gibi geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan kanunun 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Kanunun 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Kanun’un 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, bir-iki yıl dışında süreklilik arz ettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Somut olayda; davacının talep ettiği dönemde Bağ-Kur prim kesintileri bulunmasına rağmen zabıta tutanağı esas alınarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davacının talep ettiği dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulüne karar vermekten iberettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.