Davacı, tasarrufu teşvik primlerinin ise giriş tarihinden itibaren %7 gecikme zammı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, davalı işverenlere ait işyerinde 01.10.1994-15.2.2001 tarihleri arasında hizmet aktiyle çalışmasına rağmen bu döneme ilişkin tasarruf teşvik primlerinin ilgili bankaya yatırılmadığını belirterek tasarruf teşvik primleri ve nema alacağının davalı işverenler ile davalı Kurumdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de davalı Kurum yönünden varılan sonuç doğru olmamıştır. 3417 sayılı Yasa'nın 4. maddesi işverenlerin işçilerin ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintileri ile sağlayacakları işveren katkılarını tahakkuk ettirerek ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C. Ziraat Bankasında işçiler adına açtıracakları "Tasarruf Teşvik Hesabı'na" yatıracaklarını hüküm altına almış 7. maddesi ile de işverenler tarafından Tasarrufu Teşvik Kesintileri Aylık Bildirim Formlarının zamanında Ziraat Bankasına gönderilmemesi ve kesinti ve katkı tutarlarının ödenmemesi halinde Kurumun re'sen veya ilgililerin başvurusu halinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri uyarınca tahsil olunarak alınacak gecikme zammı ile birlikte ilgili banka hesabına yatırılacağı öngörülmüştür. Bu yasal düzenlemeden davalı Sosyal Sigortalar Kurumunun işverence Ziraat Bankasına yatırılmayan fonlar ile yoksun kalınan nemalardan doğrudan sorumlu olduğu sonucuna varılamaz. Kurumun sorumluluğu ancak; davacının dava açmadan önce kuruma müracaat edip kesinti ve katkı tutarlarının işverence Bankaya yatırılmadığını belirterek harekete geçmesini istemesi buna rağmen Kurumun yasal görevini yapmaması halinde söz konusu olacaktır. Davalı Kurumun işverenin tasarruf kesintisini katkı payı ile birlikte Ziraat Bankası'ndaki hesaba yatırılıp yatırılmadığını re'sen öğrenme imkanı bulunmamaktadır. Dosyada davacının davalı Kuruma bu yönde bir başvurusu olduğuna ilişkin bilgi ve belgede yer almamaktadır.Yasal sürede Ziraat Bankasına yatırılmayan fon ve yoksun kalınan nema alacaklarının borçlusu işverendir. Anılan gerekçelerle davalı Kuruma yöneltilen davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.