Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13447 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22196 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 1994-08/02/2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, 1994 – 08.02.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun’a göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Ilgın Şeker Fabrikası tarafından davacının teslim ettiği ürünlerden 1994, 1998, 2002 ve 2011 yıllarında Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığının bildirildiği, ancak tarihlerinin belli olmadığı, davacının 08.04.2011 tarihinden beri devam eden kooperatif kaydı ile 15.12.2010 tarihinden beri devam eden ziraat odası kaydı bulunduğu, davacı adına kayıtlı 1,8 dönüm tarla bulunduğu, tanıklar tarafından; talep edilen dönemde davacının eşi ile birlikte tarımsal faaliyette bulunduğunun beyan edildiği, bu tanıklar arasında muhtarlık yapan kişinin de bulunduğu, zabıta tarafından yapıaln tahkikat sonrasında tutulan tutanakta; davacının eşinin tarımla uğraştığının ve davacının geçimini eşinin sağladığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun’da, 506 sayılı Kanun’un 79. maddesindeki gibi geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan kanunun 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Kanunun 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Kanun’un 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, bir-iki yıl dışında süreklilik arz ettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Somut olayda; Ilgın Şeker Fabrikası tarafından davacının 1994, 1998, 2002 ve 2011 yıllarında Bağ-Kur prim kesintisinin bulunduğu bildirilmesine ve davacı tanıkları da davacının eşi ile birlikte tarımsal faaliyette bulunduğunu beyan etmelerine rağmen, zabıta tutanağı esas alınarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; Ilgın Şeker Fabrikası'ndan davacının prim kesintilerinin hangi tarihte yapıldığı sorularak yukarıda belirtilen esas ve hükümler gereğince davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerini belirlemekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.