Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13433 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21405 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar ve ihbar olunan ... Aş. Gen. Müd. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre kendisine dava ihbar edilen ... AŞ.'nin davada taraf sıfatının bulunmadığı, asli veya fer’i müdahil konumunda olmadığı, aleyhine bir hüküm de kurulmadığı, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı olmadığı anlaşılmakla temyiz talebinin reddine,2-Dava; davacının ... ... Müdürlüğü'nde 16.10.1990 – 17.11.1990 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının 16.10.1990 – 17.11.1990 tarihleri arasında asgari ücretle davalı ... Merkez Müdürlüğü'nde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ... direklerinin dikilmesi, kabloların çekilmesi işinde çalıştığı, davacı adına davalı işyerince düzenlenen 16.10.1990 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, ancak davalı Kurum'a bildirilen çalışma bulunmadığı, dosyada mevcut ... tarafından mühürlü 1990/3. dönem “Dört Aylık Sigorta Primleri Bordrosu”nda davacının adının bulunduğu ve 14 Eylül – 15 Ekim tarihleri arasında 15 gün çalışması olduğu, fakat sicil numarasının yazılması gereken yerde “ muamelede ” ibaresinin yazılı olduğu, söz konusu belgenin davacı tanıklarından biri tarafından kadroya geçmek için çalıştığı dönemde işyerinden alındığının ve yargılama sırasında da davacıya verildiğinin beyan edildiği, bordro tanıklarının davacının çalışmalarını doğruladıkları, yargılama sırasında davanın ... AŞ Genel Müdürlüğü'ne ihbar edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda husumetin kime düştüğünün ve davacının talep ettiği dönemde fiili çalışmalarının bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir. 1) Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren, ... Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzelkişilere bu davada husumet yöneltilemez.Eski adı ... Genel Müdürlüğü olan kuruluş 10.06.1994 tarih ve 4000 Sayılı Kanunla ... A.Ş. ve ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü olarak iki ayrı tüzel kişiliğe ayrılmıştır. Kuruluş adı daha sonra 4502 sayılı Yasa ile ... Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir. 4000 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 406 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 1.maddeye göre Kuruluşun telekomünikasyonla ilgili hizmetlerini yürüten personeli ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü araç, gereç ve cihazları, hak ve alacakları ile borçları ... A.Ş'ye devredilmiştir. 4000 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 18.06.1994 tarihinten sonra ... Genel Müdürlüğü'nün telekomünikasyonla ilgili hizmetlerini yürüten personeli (hat inşaatı işçisi davacı) ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü araç, gereç ve cihazları, hak ve alacakları ile borçları ... Anonim Şirketi'ne devredildiğinden, direk dikim işinde çalışan davacının işvereni ... AŞ. olup bu kuruluşun usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanmasından sonra delilleri de toplanmak suretiyle hüküm kurulması gerekir. 2) Öte yandan; davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Nitekim, davacı adına 16.10.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlendiği de tartışmasızdır. Davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır.O halde mahkemece yapılacak iş; davacının çalışmalarının eylemli olup olmadığını davalı kamu kurumu kayıt ve ücret bordrolarından saptamak, davacıdan; ücretini nasıl aldığını, kim tarafından nasıl ödendiğini sormak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak, bu husus haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, davacının çalıştığı dönemlerde görev yapan yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişiler ile davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikteki diğer tanıkları re'sen tespit ederek dinlemek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp lüzum bulunur ise araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının çalışmasının niteliğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ... Müdürlüğü ve ihbar olunan ... Aş. Gen. Müdürlüğü'ne iadesine 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.