MAHKEMESİ : İş MahkemesiDavacı, kurum işleminin iptaliyle evlilik parasının müracaat tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava; ölen babasından dolayı ölüm aylığı alan davacının, yaptığı evlilik nedeniyle Kurum tarafından davacıya ödenmesi gereken evlilik ödeneğinin müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının babasının 17.10.1985 tarihinde öldüğü, davacıya ölüm aylığı bağlandığı, davacının 17.03.2009-09.04.2009 tarihleri arasında 23 gün 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında geçen çalışmasının bulunduğu, ölüm aylığını 2011 Eylül ayına kadar ödemeye devam eden Kurum’ca davacının 23 günlük çalışması nedeniyle ölüm aylığının 01.04.2009 tarihi itibariyle kesilmesine karar verildiği, davacının 01.08.2011 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır. Davanın, yasal dayanağı olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 37. maddesinin 1. fıkrası; “Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.”şeklindedir. Somut olayda; yukarıdaki madde gereğince evlenme tarihi itibariyle sigortalı çalışması olmayan davacının ölüm aylığı şartlarına sahip olması nedeniyle açılan davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.