Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13296 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 14322 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Burdur 1. Asliye İş MahkemesiTarih : 15.8.2006No : 789-892Davacı 20.05.1994 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Uyuşmazlık, 20.05.1994 tarihinden itibaren davacının 2926 sayılı yasaya tabi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının 01.06.1994 tarihinden dava tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının sattığı ürün bedelinden 12.4.1994,1995,1996,1997. 1998, 1999,2000,2001 ve 2002 tarihlerinde prim kesintisi yapıldığı görülmektedir. Somut olayda mahkemece davacının sattığı ürün bedelinden Bağ-Kur prim kesintilerinin yapılması nedeni ile 01.06.1994 ile 31.12.2002 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması doğrudur.Ancak davacının 01.01.2003-05.06.2006 dava tarihleri arasında tarımsal faaliyette bulunduğuna ilişkin 2926 sayılı yasanın 10.maddesinde yazılı tarımda kendi adına ve hesabına çalışmanın yasal karinesi olan kayıt ve belgelerin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın bu döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davacıya varsa 1.1.2003 tarihinden sonra ürün sattığı kişi ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi veya kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesinitisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, tapu idaresinden davacıya ait tarla ve bahçe olup olmadığının sormak Ziraat Bankası, Ziraat odası, Tarım Satış Kooperatifleri ve birlikleri, Kredi Kooperatifleri gibi tarımsal faaliyeti organize eden kuruluşlara ve idarelere müzekkere yazarak bu kuruluşların kayıtlarından yararlanmak, ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.