Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13220 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19377 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 01.04.1995-30.09.1997 tarihleri arasında davalılardan ... Yayınları A.Ş. işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, 01.10.1997-2013 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde geçen çalışmalarınını 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında geçtiğinin ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum, .... ve ... Gaz. Yay.A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının 01.04.1995-30.09.1997 tarihleri arasında ... Yayınları A.Ş. işyerinde geçen çalışmalarının tespiti ile, 01.10.1997-2013 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde geçen çalışmalarınını 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında geçtiğinin tespiti ile yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işverenlerce 01.10.1997- 30.04.2013 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı geçen çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, davalı ... AŞ işyerine ait işyeri kayıtlarının alınmadığı, tanık dinlendiği ancak dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı ve buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.Öte yandan; infazda tereddüt oluşturacak şekilde yaşlılık aylığına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Yapılacak iş, öncelikle davalı ... AŞ'ye ait işyeri kayıtları alınarak bu işyerinin kayıtlarına geçen tanıklar res'en tespit edilip, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermek ve yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı ve davacının hangi tarihten itibaren aylığa hak kazandığı hükümde belirtilmek sureti ile sonuca gitmekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan .... ile ... Gaz. Yay.A.Ş. iadesine, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.