Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13141 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13837 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Şişli 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 28/09/2005NUMARASI: 1363-1216Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğinreddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı 3. kişi şirket, İ.İ.K.’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasında, 29.07.2003 tarihinde haczedilen ve mülkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia ettiği eşyalar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davacı 3.kişi şirketin 01.01.1999 tarihinde 24.06.1995/559 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname gereğince olduğundan davacı şirketin tüzel kişilik sıfatının kalmadığı, bu şekilde davacı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu’nun 17.06.2005 tarihli cevabi yazısında, davacı 3. kişi As Kozmetik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 24.06.1995/559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 03.06.1998/4366 sayılı Yasa gereği 01.01.1999 tarihinde münfesih olduğu bildirilmiştir. 27.06.1995 tarih ve 22326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesi ile TTK’nun 207 ve 507. maddeleri değiştirilmiş ve anılan Kanun Hükmünde Kararname öngörülen sürede sermayesini artırmayan şirketlerin münfesih sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, anonim şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilmesi mümkün olmayıp, diğer infisah hallerinde (TTK’nun 434. maddesinde) olduğu gibi, tasfiye aşamasına girdiğinin kabulü gerekir. (TTK 439/1. md.).Tasfiye aşamasındaki bir anonim şirketin tüzel kişiliği ise, tasfiye sonuna kadar sürer (TTK 439/2. md.). Bu durumda, anonim şirket hak ve fiil ehliyetini kaybetmez, ancak fiil ehliyeti, tasfiye sonuna kadar, tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam eder (TTK 439/2, 450 ve 208. md.). Başka bir anlatımla, anonim şirket tasfiyenin sonuna dek bir hak süresi olarak kalır, hak ve yükümlülükler anonim şirket tüzel kişiliğine ait olur. Davacı şirketin münfesih olması, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı sonucuna götürmez. Bu nedenle, mahkemece, davanın esasına girilerek gerekli araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacı(3.kişi)ya iadesine, 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.