Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13129 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22226 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi 2- ...Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının abisine ait araçta şoför olarak 01.01.1985 ile 25.10.2011 tarihleri arasında en son 1.050,00 TL ücretle geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalıya ait . numaralı işyerinin 20.7.2011-1.2.2012 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, ancak bu işyerinin mahiyetinin belli olmadığı, davacının herhangi bir sigortasının bulunmadığı ve tescilinin olmadığı, işyerinin talep edilen dönemde kanun kapsamında olmaması nedeniyle bordro tanığının bulunmadığı, mahkemece dinlenilen tanıkların komşu işyeri tanığı gibi beyanda bulunmalarına rağmen tanıkların sıfatının belirlenmesi için resmi olarak araştırma yapılmadığı, davacının davalıya davalıya ait araçları kullanırken yapmış olduğu kazalara dair kaza tutanakları ve trafik cezası tutanaklarının dosya arasına alındığı, davalının plakalı aracı 29.11.1988 tarihindei aldığına dair araç bilgisinin dosyada olduğu anlaşılmaktadır.1- Hizmet Tespiti Davası Yönünden Yapılan İnceleme; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Mahkeme tarafından, tanık beyanları dayanak alınarak davacının dava konusu dönemde ayda 30 gün kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş ise de dosyada dinlenilen tanıkların komşu işyeri tanığı olup olmadığına dair resmi araştırma yapılmadan ve bu husus göz ardı edilerek tanık beyanlarına göre yapılan söz konusu tespit yerinde olmamıştır. .../...Yapılacak iş; öncelikle davalının ilk aracını 29.11.1988 tarihinde aldığı anlaşıldığından, talep edilen 1.1.1985 tarihinde davalıya ait bir aracın bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalının 1985 yılında araç sahibi olmaması durumunda 1985-1988 dönemleri arasında çalışılacak bir işyerinin bulunmadığı göz önüne alınarak ve dava konusu yapılan ve mahkemece çalıştığına karar verilen dönemlerde Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.2- Ücret Tespiti Davası Yönünden Yapılan İnceleme; Davacı davalı işyerinde en son çalıştığı tarihte 1.050,00 TL ücret aldığını ileri sürmekte olup, tanık beyanları esas alınarak davacının ücretinin tespiti yerinde değildir.Gerçekten, davacının, şoför olarak söz konusu işyerinde asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına uygun olup, karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, ücret tespiti konusunda yazılı belgelerin varlığı gereklidir. Ayrıca dosya kapsamından davacının talep ettiği miktarda ücret aldığına dair herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır. Yapılacak iş, davacının ücret tespiti yönünden talebini ancak yazılı belge ile kanıtlayabileceği göz önünde bulundurularak ve dosya kapsamında davacının asgari ücret üzerinde maaş aldığını gösteren yazılı bir delil bulunmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.